Davacı vergi dairesinin, kendi alacağının miktarına veya davalının alacağının esas ve miktarına itiraz etmeyip «haczin düştüğünü» ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini istemiş olması halinde, uyuşmazlığı çözmede icra mahkemesinin görevli olacağı—
Ticari işletme rehninin, rehinli alacaklıya diğer yasaların rehne tanıdığı bütün hak ve imkanları sağladığı ve İİK. 206/I’e göre de satılan malın bedeli üzerinde rehin alacaklısına rüçhan hakkı verdiği—
«Sıra cetveline itiraz davaları»nda (ve «sıra cetveline yönelik şikayet»lerde) sırasına itiraz edilen alacaklı ya da alacaklıların «karşı taraf» (davalı) olarak gösterilmesi [eğer gösterilmemişse mahkemece (icra mahkemesince) bu kişilerin davaya dahil ettirilmesi] gerekeceği—
Trafik kaydına haciz konulmuş olan kara taşıt araçlarının muhafaza altına alınmamış bile olsa satışının talep edilmesinin gerekeceği—
Tapuya haciz koymuş olan vergi dairesinin alacağına haciz tarihinden satış tarihine kadar işleyecek gecikme zammı kadar sıra cetvelinde pay ayrılabileceği, haciz tarihinden sonra tahakkuk eden yeni vergi alacağı için yeniden tapuya haciz konulmadıkça, bu alacağa da satış bedelinden pay ayrılmadıkça, bu alacağa satış bedelinden pay ayrılamayacağı (6183 s. K. mad. 51)—
Farklı tarihlerde uygulanmış olan ihtiyati hacizlerin aynı tarihte kesin hacze dönüşmüş olmaları halinde, satış bedelinin alacaklılar arasında garameten paylaştırılması gerekeceği—
«Davalı alacağının rehinli olup olmadığı»na yönelik itirazın sıraya ilişkin bir itiraz olduğu, bu nedenle uyuşmazlığın icra mahkemesinde çözümlenmesi gerekeceği—