Adalet Bakanlığına Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ'in 3. maddesinde mahcuz aracın günlük muhafaza ücreti belirlendiği, 4. maddesi uyarınca ise, alınacak bedelin azami haddi geçemeyeceği-
Motorlu Taşıtlar Vergisi, bedeli paylaşıma konu aracın aynından kaynaklanması nedeniyle rüçhanlıysa da, yedieminlikten kaynaklanan alacağın, İİK. mad. 138 kapsamında tüm alacaklıları ilgilendiren muhafaza masraflarından olduğu için MTV'den de önce ödenmesi gerektiği- Adalet Bakanlığına Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ'in 3. maddesinde mahcuz aracın günlük muhafaza ücretinin belirlendiği, 4. maddesi uyarınca ise, alınacak bedelin azami haddi geçemeyeceği-
Sırasına itiraz edilmeyen alacaklıların alacak miktarları nazara alındığında satış bedelinin şikayetçinin alacaklı olduğu dosya alacağına isabet etmesinin mümkün olmadığı, satış bedelinden kendisine ödeme yapılamayacağı anlaşıldığından, şikayetçinin sıra cetveline ilişkin dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, hukuki yarar yokluğu gerekçesiyle "şikayetin usulden reddine " karar verilmesi gerektiği-
Bedeli paylaşıma konu olan mallar ile ilgili şikayetçinin istihkak iddiası olduğu ve bu durumda şikayetçi olmakta hukuki menfaatinin de bulunduğu dikkate alınarak bu ihtilafın sonuçlanması beklenilmeden sıra cetveli yapılması ve yargılamanın sonuçlanmasının hatalı olduğu- Şikayet olunan bankanın satılan mallar üzerinde ticari işletme rehni iddiası dikkate alınarak şikayetçi tarafından haczedilen malların ticari işletme rehni kapsamına kalan mallar olup olmadığının araştırılması gerektiği-
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde, alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğinin saptanması, cetvelin hukuka uygun olmayan kısımlarının gösterilmesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat verilmesi gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında gerekçe tekrar edilmeden sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinilmesi ve eda hüküm kurulmaması gerektiği- Şikayetçi "yalnızca yapılan sıra cetvelinde garameye dahil edilmeyi" talep etmiş olduğu halde, mahkemece talep aşılmak suretiyle ve temyiz eden şikayet olunan aleyhine, bedelden pay alamayacağı şekilde garameden çıkarılması suretiyle, hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Üst limit ipoteği miktarına göre bu miktar ipotek alacağını öncelikle tahsil edilmesi gerektiği- Tahsil harcı mahsup edildikten sonra asıl ve birleşen dosyada şikayet olunanın eline geçecek olan bedelin üst limit ipotek bedelinin altında kalması nedeniyle asıl ve birleşen dosyada şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalının alacağının hem sırasına hem de esasına itiraz edilmesi halinde, mahkemece öncelikle sıraya ilişkin itirazın incelenmesi, sonucuna göre esasa ilişkin itirazın incelenmesine geçilmesi gerektiği- Kambiyo takiplerinde itiraz süresi 5 gün ise de ödeme süresi 10 gün olduğundan takibin bu 10 gün geçikten sonra kesinleştiği- Davalının alacaklısı olduğu takip kapsamında ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan bu takipte kesinleşme süresinin 10 gün olduğu- Davacının alacaklısı olduğu takipte ise ihtiyati haciz tarihinde konulduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, genel haciz yolu ile yapılan bu takipte kesinleşme süresinin 7 gün olduğu ve davalı haczinden önceki tarihte kesinleştiğinden cetvelde 1. sırada yer alması gerektiği- Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında, davanın kabulü halinde kıyasen uygulanması gereken İİK. mad. 235/3 uyarınca, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi, sıranın değiştirilmesine ya da iptaline ya da sıra cetvelinin iptaline karar verilmemesi gerektiği- Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hükmün, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğuracağı ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulması gerektiği-
Muhatap avukatın tevziat saatinde işyerlerinde bulunup bulunmadığı ve aynı gün döneceğine ilişkin bir tespite yer verilmeksizin birlikte çalışan imzasına yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenle, davacı vekiline gerekçeli kararın tebliği tarihi olarak temyiz harcının yatırıldığı tarihin kabulü gerektiği- Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün, davalı alacaklıda olduğu- Her zaman düzenlenmesi mümkün olan çek ve bononun, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli olmadığı- Çekin, davacı ve dava dışı borçlu arasındaki Faktoring Sözleşmesi nedeniyle tanzim edildiğine ilişkin iddianın kararda tartışılmaması ve karara esas alınan bilirkişi raporunda da konuya ilişkin herhangi bir inceleme yapılmamasının hatalı olduğu-
Maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın sıra cetveli niteliğinde olmadığı- Maaş hacizlerinde üst sıralarda bulunan alacaklar aleyhine açılan davaların genel muvazaa mahiyetinde olduğu ve bu davalarda genel ispat kuralları geçerli olduğu- Mahkemece, usulüne uygun düzenlenmiş bir sıra cetveli olmamasına rağmen, "davalının alacaklı olduğunu ispat edemediği" gerekçesiyle ispat yükünün davacı yerine davalıya yüklenmesinin hatalı olduğu-
Alacaklının yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yaptığı satış talebinin icra müdürünce reddine ilişkin kararın şikayet yolu ile ortadan kaldırılmaması halinde, haczin düşmeyeceği (İBK 16.02.2018 T. 4/1)-