Davalının ödeme emrinin tebliğ edilmesinden önce davacının banka hesabına yaptığı ödemeler TBK. mad. 100 gözetilerek dava tarihi itibariyle bakiye alacak tespit edilerek sonucuna göre itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, itirazın tümden kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Taraflar arasında akdedilmiş ve feshedilmemiş sözleşmeler kapsamında kalan işler tamamlanmış olup, davalı yüklenici tarafça eksik ve kusurlu işlerin davacı taşeron tarafından tamamlanmadığı savunması kanıtlanamadığından, bilirkişiler kurulu raporunda geçici ve kesin kabul tutanaklarında belirlenen ve sonradan giderildiği anlaşılan eksik ve kusurlu işler bedelinin teminat çekleri bedelinden mahsubuna karar verilmesinin doğru olmadığı- Davalı tarafça, yargılama sırasında cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen belgeler ve daha sonra ibraz edilen belgelerle davacı taşeronun sigorta prim borçlarının ödendiği ileri sürüldüğünden, taşeronun işçilerinin sigorta prim ödemelerinin yüklenici tarafından yapıldığı savunması, hukuki niteliği itibariyle, aynı hukuki ilişkiden doğup, sözleşmelerin 13. maddeleri kapsamında taşeronun yüklenmiş olduğu bir edimin yüklenici tarafından yerine getirildiğinin iddia edilmiş olmasına göre, mahsup itirazı niteliğinde olduğu-
Takipten önce hesaptan para çekildiğinin anlaşılması durumunda icra takibi yapılmasının haklı olmadığı, hesaptan para çekilmemiş ise icra takibinin haklı olduğu ve bu durumda da asıl alacağa faiz, vekalet ücreti ve icra masrafı yürütülebileceği-
Faturalara dayalı icra takibinde itirazın iptali davasında, davalının takipten sonraki 26.605,16 TL tutarındaki ödemesinin BK 84.maddesi gereğince öncelikle faiz ve ferilerden düşülmesi gerektiği, buna göre davacının dava tarihi itibariyle davalıdan 13.861,11 TL asıl alacak olmak üzere toplam 14.587,08 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul,kısmen reddine, itirazın kısmen iptali ile takibin 13.861,11 TL asıl alacak olmak üzere toplam 14.587,08 TL üzerinden devamına, asıl alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerektiği-
Yargılama gideri olarak hükmolunan avukatlık ücretinin, ancak yargılamanın tarafları arasında geçerli olacağı- Takip borçlusunun, SGK’ya haciz bildirisi neticesinde yaptığı ödemelerin, takip alacaklısına ait olan vekalet ücretini de içerdiğinin kabulü gerektiği-  Mahkemece, takip borçlusunca haciz bildirisine istinaden yapıldığı iddia edilen ödemelerin değerlendirilerek, itfa itirazı yönünden, TBK.’nun 100. maddesi dikkate alınmak suretiyle, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılıp karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad. 33/1 'e dayalı icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazında, TBK. mad. 100 ve İİK. mad. 33 gözetilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masrafları dikkate alınarak borç miktarının belirlenmesi ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra takibinden sonra Maliye Bakanlığı ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı aracılığıyla yapılan kısmi ödemelerin BK 84 (TBK 100) maddesi gereğince öncelikle masraf ve faize mahsup edilmek suretiyle bakiye asıl alacağın belirlenmesi, belirlenen bu bakiye asıl alacak matrah alınarak vekalet ücretinin ve faizin hesaplanması şeklinde sonuca gidilmesi gerekeceği-
Ödemenin takipten sonra yapıldığı durumlarda, ödemenin öncelikle faiz, icra takip harç ve masraflarından mahsup edileceği nazara alınarak, gerektiğinde bilirkişi aracılığı ile takibin hangi miktar üzerinden iptal edileceği ve hangi miktar için devam edeceği tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun ödemenin takip tarihinden bir gün sonra banka hesabına havale edildiğini belirttiği, ancak alacaklının bu ödemeden ödeme tarihinde haberdar edildiğine dair bilgi ve belge sunulmadığı, alacaklının bu şikayet üzerine ödemeden haberdar olduklarını ve 4 ay sonra ödemeyi aldıklarını bildirdiği uyuşmazlıkta, ödemenin takipten sonra yapıldığı kabul edilerek öncelikle faiz, icra takip harç ve masraflarından mahsup edilmesi gerektiği ve takibin hangi miktar üzerinden iptal edileceğinin ve hangi miktar için devam edeceğinin tespit edilmesi gerektiği-
Ödemelerin öncelikle gecikme faizinden mahsup edilmesi gerektiği (TBK. mad. 100); davacı kooperatif ile davalı arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi uyarınca kesin vadeden sonra yapılan ödemelerin öncelikle alacağın fer'ilerinden, artan miktar olursa anaparadan düşülmesi suretiyle hesap yapılarak davalıların takip tarihi itibariyle borçlu oldukları miktarın tespiti gerekirken, anaparadan düşülerek hesaplama yapılmasının isabetsiz olduğu-