Kooperatif genel kurulunda, belirlenen faiz sözleşme faizi niteliğinde olduğundan gecikme faizi hesabı yapılırken 6101 sayılı Yasa'nın 7. maddesi yollaması ile somut olayda da uygulanması gereken 6098 sayılı TBK'nın 120/2. maddesindeki sınırın aşılmaması gerektiği ve davalının ödemeleri o tarihteki borçtan düşülürken de TBK. mad. 100 uyarınca öncelikle kooperatifin gecikme faizi alacağına mahsup edilmesi gerektiği-
Yapılan ödemenin mahkemece TBK.'nin 100. maddesi gereğince öncelikle faiz ve masraflardan mahsubu Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masraflarını da içerecek şekilde bakiye borç miktarının belirlenmesi ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kamulaştırma bedelinin idareye tebliğ tarihi olan 30.05.2000 tarihinden ilamın kesinleşme tarihine kadar yasal faiz, kesinleşmeden itibaren muhtıra hesap tarihi olan 07.10.2015 tarihine kadar Anayasa 46/son faizinin uygulanacağı kuralı gözönünde bulundurularak, mahkemece alınan bilirkişi raporunda Anayasa 46/son kapsamında yapılan değerlendirmeye göre karar verilmesi gerekeceği-
TBK. mad. 100 uyarınca kısmi ödemelerin öncelikle faizden ve masraftan mahsup edilmeleri gerekeceği-
Kısmi ödemelerin öncelikle fer'i alacaklardan mahsubu gerekeceği (TBK. mad. 100)-
Takip dosyasında yapılan kısmi ödemelere ilişkin hesaplanmada, TBK. mad.100 (BK. mad. 84) hükmünde yer alan, faiz ve masrafları ödemede geciken borçlunun, yaptığı kısmi ödemenin alacaklı tarafından öncelikle faize ve masraflara mahsup edebileceği şeklindeki amir hüküm gözetilmeden ödemelerin doğrudan belirlenen alacak kalemlerine mahsubunun kanuna aykırı olduğu-
İlamda hükmedilen işçilik alacaklarının, ilam vekalet ücreti, yargılama gideri ve faizlerinin tahsili için 12.12.2013 tarihinde takip başlatıldığı, İcra Mahkemesi'ne gönderilen Beylikdüzü PTT Merkez Müdürlüğü'nün 03.03.2014 tarihli cevabında, 10.12.2013 tarihinde 3 defa 3000,00 TL miktarında ve bir defa 1500,00 TL miktarında havalenin itiraz dilekçesine ekli makbuzlardan da anlaşılacağı üzere, konutta ödemeli olarak gönderildiği, alıcı tarafından da çekilmediğinin bildirildiği, icra takibi 12.12.2013 tarihinde başlatıldığına göre, takipten önce gönderildiği anlaşılan havalelerin alıcıya konutunda ulaştığı tarih ve alacaklının temerrüdünün oluşup oluşmadığının önem taşıdığı, mahkemece ilgili PTT şubesinden bu konuda açıklama alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacıya kullandırılan krediye uygulanacak faizin, davalı bankanın 21.10.1992 tarihli Kredi Kullandırım Onay formunda Libor olacağı,29.12.1992 tarihli Kredi Komitesi Kararında ise kredi ana para tutarlarına 2. yıla ilişkin döneminin başlangıcından itibaren yıllık Libor+2 faiz oranı uygulanmasına karar verilip kredinin buna göre kullandırıldığı anlaşılıp söz konusu 21.10.1992 tarihli Kredi Kullandırım Onay formu ile 29.12.1992 tarihli Kredi Komitesi kararı uyarınca belirlenen yıllık faiz oranları üzerinden hesaplama yaptırılıp,yapılan ödemelerinde TBK. 100. maddesi uyarınca öncelikle tahakkuk etmiş olan faizden düşülerek kalan miktarın tespit edilip sonucuna göre bir karar verilemesi gerektiği-
Ödeme emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazında sunulan ödeme belgesinin takip konusu borç sebebiyle verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede takip dayanağı senede açıkça atıfta bulunulmasının zorunlu olduğu- Mahkemece, TBK'nun 100. maddesi ve İİK'nun 169/a-1 maddesi gözetilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masrafları dikkate alınarak borç miktarının belirlenmesi gerektiği-
Limit ipoteğine dayalı olarak başlatılan ilamlı icra takibine karşı icra mahkemesine yasal yedi günlük süreden sonra yapılan itfa iddiasına (İİK. mad. 33) dayalı borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği- İcra emri tebliğinin bila tebliğ iadesi üzerine, Teb. K. mad. 35 uyarınca başkaca çıkarılmış tebligat bulunmadığına göre, bu borçlu (şirket) yönünden itfa itirazının yasal süre olduğunun kabulü gerektiği- İtfa itirazını yazılı nitelikteki belgelerle ispatlanması gerektiği (İİK. mad. 149/a; 33/1) ve itfaların da öncelikle faiz ve fer'i alacaklara mahsubu gerektiği (TBK. mad. 100)- Borçluya noter aracılığı ile gönderilen hesap kat ihtarın üzerine, borçlunun hesap özetine 8 günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda, ihtarnamedeki alacak miktarının kesinleşmiş olacağı ve borçlu kesinleşen miktara itiraz edemez ise de, borçlu,  ihtarname tarihinden sonra borç yapılandırılması gereği yapıldığı iddia edilen ödemelere ilişkin makbuzlar sunduğundan, mahkemece, borçlunun hesap kat ihtarından sonraki ödeme iddiasının, borç yapılandırılma sözleşmesinin de ilgili bankadan temini ile bu yapılandırma gereği yapılmış ödemeler olup olmadığı da sorularak, borçlu tarafından sunulan ödeme belgelerinin İİK. mad. 33 bağlamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği tartışılarak, bu kapsamında olduğu sonucuna varılırsa, gerektiğinde bilirkişi raporu alınması suretiyle sonuca gidilmesi gerektiği-