Davacı evlilik birliği içinde davalıya verdiği ziynet eşyalarının iadesine karar verilmesini talep ettiğinden, davanın, aile mahkemesinde görülmesi gerektiği- "Sözleşmeye aykırı olarak kiralık kasada bulunan altınların diğer davalı eski eşe verilmesi" nedeniyle davalı bankaya karşı açılan davanın ise bankacılık işlemlerinden kaynaklanmakta olup, tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği- Farklı mahkemelerin görev alanına giren davalarla ilgili öncelikle tefrik kararı verilerek, sonrasında ayrı ayrı görevsizlik kararı vermesi gerektiği-
2. HD. 28.05.2018 T. E: 2016/19025, K: 6818-
2. HD. 28.05.2018 T. E: 3079, K: 6745-
2. HD. 28.05.2018 T. E: 2768, K: 6804-
2. HD. 24.05.2018 T. E: 2016/17275, K: 6639-
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; kadının eski erkek arkadaşı ile telefonda görüşmek suretiyle güven sarsıcı davranışta bulunduğunun, erkeğin eşinin telefon iletişim kayıtlarını istemeden önce aile arasında yapılan konuşma sonrası eşine inanarak evliliği devam ettirme iradesi göstermiş ise de daha sonra görüşme sıklığını öğrendiğinin ve kadının evi terketmesiyle fiili ayrılığın gerçekleştiğinin, bu hale göre erkeğin eşinin güven sarsıcı eylemlerini affetmiş sayılamayacağının anlaşıldığı, gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı erkeğin dava açmakta haklı olduğu- Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamayacağı, gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekeceği-
Davalı erkeğin tahkikat aşamasında verdiği dilekçesi ile manevi tazminat talep ettiği, davacının bu talebe açık muvafakati olmayıp, usulüne uygun ıslahın da yapılmadığı, bu halde, davalı erkeğin talep ettiği manevi tazminat talebi ile ilgili olarak "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Ziynet eşyalarının gram ve nitelikleri tek tek belirtilmediği gibi bedele hükmedilirken de her birinin değeri tek tek gösterilmeyip, tamamının toplam bedelinin hükme yazıldığı, aynen iadesi mümkün olmayanların bedelinin ödenmesi yönüne gidileceğinden, hüküm altına alınan ziynetlerin her birini gram nitelikleri ile değerinin hüküm yerinde ayrı ayrı gösterilmesinin, hükmün infazı bakımından gerekli ve zorunlu olduğu-
2. HD. 03.05.2018 T. E: 2016/18127, K: 5932-
Düğünde takılan ziynetlerin kadına bağışlanmış sayılacağı ve kadının kişisel malı niteliğini kazanacağı, ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmedikçe, bunları alanın iade etmekle yükümlü olduğu-