Ziynet eşyalarının iadesine ilişkin davada, ziynet talebinin boşanmanın fer'i niteliğinde olmadığı ve davalının ziynetlere ilişkin harcı verilerek açılmış bir davası ve karşı davası da bulunmamakta ise, yargılama sırasında ziynetlerin bilirkişi tarafından belirlenen bedeli üzerinden nispi harç yatırılmış olmasının cevap dilekçesini karşı dava haline getirmeyeceği, ziynetler yönünden “usulünce bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerekeceği-
Aile Birlikteliği ortak yaşam koşulları, eşlerin birbirine olan sadakati ile TMK'nun evliliğin genel hükümleri başlığını taşılan 185 ve devamı maddelerinde açıklanan ilkeler ve olgular birlikte değerlendirildiğinde mal rejiminin devamı süresinde edinilen bir malın eşlerden biri adına alınmasının hayatın olağan akışına uygun düştüğünün kabulü gerekeceği-
Katılım bedelinin kişisel mallardan sağlandığının açıkça ispatlanamaması halinde, bedel karşılığı oynanan şans oyunlarından kazanılan ikramiyelerin "kişisel mal" değil; "edinilmiş mal" grubuna dahil olduğunun kabulü gerekeceği-
Davalı-karşı davacı kadın, ziynet eşyasının davacı-karşı davalı kocada kaldığını ileri sürmüş, davacı-karşı davalı koca ise kadın tarafından götürüldüğünü savunmuş ise, kadının, son olayda, bir kaç parça giyim eşyasını yanına alarak evden ayrıldığı esnada kadın ve yakınları tarafından ziynetlerin talep edildiği, koca ve yakınlarının cevaben "iki aylık geline ziynet eşyası verilir mi" dediklerinin anlaşılması halinde, bu söz karşısında, kadının ziynet eşyalarını beraberinde götürdüğünün kabulünün mümkün olmayacağı, davaya konu ziynet eşyalarının kocada kaldığının ispatlanmış olacağı, ziynet eşyalarına yönelik talebin kabulü gerekeceği-
Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olup, TMK'nun 220.maddesi hükmüne göre mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan malvarlığı değerleri o eşin kişisel malı olduğu-
Davacı-karşı davalı eş (kadın) annesinden gelen para ile aracın kredi borcunu kapattığı ve bu paranın, aracın borcu ve kadın eşin kişisel malı olduğu-
Davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı, gösterdiği delillerle kanıtlanamamış, ancak, karşı dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığı halde, kadına yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamış ise, mahkemece ziynet alacağı istemiyle ilgili olarak davalı-karşı davacı kadına yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılarak, kabul edildiği takdirde usulünce yemine ilişkin yargılama işlemlerinin yerine getirilmesi ve gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı, eşyaları almasına izin verilmediği iddiasıyla bu davayı açmışsa da, davacının eşyaları 2010 yılında almak istediği, dosyadaki tutanağın ise 2011 yılında düzenlendiği, genel hayat deneyimleri gereğince taşınır nitelikteki takıların davacının üzerinde olduğunun kabulü gerektiği, aksinin davacı tarafça ispatlanması gerektiği-
Kadına düğünde takılan altınların, davacı-karşı davalı (koca) tarafından bozdurulduğu kabul edilmiş ve bilirkişi raporu esas alınarak, tespit edilen bedel hüküm altına alınmış ise, bilirkişinin belirlediği bu miktara takı parası da dahil olacağından, mahkemece reddedilen takı parasının, bu defa ziynet eşyalarının bedeline dahil edilerek, bu bedel için de hüküm altına alınmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-
Davalı-karşı davacı kadının, dava dilekçesinde yıldız set diye tabir edilen küpe, gerdanlık ve saatten oluşan 24 ayar takı setinin aynen veya bedelini istediği davada, bilirkişi raporunda saatin varlığı ve değeri tespit edilmiş ise, saat yönünden de davalı-karşı davacı kadının talebinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-