Ziynetlerle ilgili iddiasını ispat aracı olarak "yemin" deliline de dayandırmış olan davacıya karşı tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılması gerekeceği- Tazminatlar için faiz talebinde bulunan davacının talebi hakkında bir hüküm verilmesi gerekeceği-
Kadına düğünde takılan takıların 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu md.295 gereğince "bağıştan rucu" sebebine dayalı olarak verilmesi talebinin; Türk Medeni Kanununun 220. maddesine dayalı kişisel malın (eşyanın) iadesine ilişkin olmayıp; bağıştan rücu olarak Borçlar Kanunundan kaynaklanmakta olduğu, görevin genel mahkemeye ait olacağı-
Davalı kocanın para ve altın alacağı talebi kişisel malların geri alınmasına ilişkin olup; talep Türk Medeni Kanununun 2. kitabından kaynaklandığından; görevin Aile mahkemesine ait olduğu-
Davalı eş tarafından bozdurulan ziynet eşyalarının davacı kadın tarafından iade edilmemek üzere verildiğine ilişkin ispat yükü davalı eşte olduğuna göre, davalıya bu husustaki delillerinin sorulup toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalı-davacı koca kredi çekip, davacı-davalı kadına ev ve dükkan alarak borçlandığı, verdiği paranın iadesini istediği, bu istek taraflar arasındaki alacak ilişkisine dayandığından genel hükümlere tabii olduğu, aile mahkemesinin görev alanı dışında kaldığından davalının para alacağına ilişkin talebinin eldeki davadan tefrik edilmesi gerekeceği-
Taşınmazın edinilmesinde somut ve maddi katkısını ispatlaması halinde edinme tarihi itibariyle davacının katkı payı alacağını isteme imkânı bulunduğuna göre mahkemece, meskenin 01.01.2002 öncesi dönemde kooperatif üyeliği ile edinilmiş olması sebebiyle davalının kişisel malı sayılarak talebin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kural olarak, mahkemece, bozma ilamına uyulduğuna göre bozma ilamı çerçevesinde işlem yapma zorunluluğunun doğduğu; bozma ilamına uyulmasının taraf yararına usuli kazanılmış hak teşkil edeceği-
Mahkemece “tarafların eşit kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, her ikisinin de dava açmakta haklı olduğu” kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği ve fakat davacı-davalı kadın ağır kusurlu ise de, koca da kusurlu olup, kendisi de boşanmayı talep ettiğine göre, kadının boşanma davasına itirazı hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağı-
Karşılıksız kazanma yoluyla elde edilen mal varlıklarının ilgili eşin kişisel malı olacağı ve kişisel mal üzerinde de diğer eşin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının bulunmayacağı-
Dava,davacının kayınvalidesi ve kayınpederi tarafından haksız olarak alındığı ve iade edilmediği öne sürülerek ziynet eşyalarının iadesi veya bedelinin tazminine ilişkin olup, Medeni Yasa!nın İkinci Kitabı içerisinde yer almadığından davaya "aile mahkemelerinde" değil, "genel mahkemelerde" bakılması gerekeceği-