Normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekip; davacının, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını,ispat yükü altında altında olduğu-
Dava dilekçesine konu edilen, fotoğraf ve cd'ler üzerinde yapılan inceleme sonunda ve bilirkişice düzenlenen raporda nişanda ve düğünde takılan ziynet eşyaları tesbit edildiği gibi, düğün cd'sinde takı töreninden evvel gelin üzerinde 10 adet 22 ayar 8.946 TL 3'lü burma bileziğin bulunduğu belirtilmiş olup; mahkemece dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının davalı tarafında kaldığı kabul edilmesine rağmen 10 adet 22 ayar 3'lü burma bileziğe ilişkin davanın da kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Evlilik birliğinin devamı sırasında davalının kişisel malı olan arsa üzerine katkı iddiasında bulunulan dava konusu dairenin yapımına başlanıp tamamlanmış olup; davacının, dava konusu binanın yapımı sırasında davacının gelir getiren herhangi bir işte çalışmadığı ve varlığı anlaşılan 5 adet bileziğinin bina yapılırken bozdurulup, katkı olarak verilmiş olduğunun kabulü gerekeceğinden; bileziklerin tespit edilecek gramları ve nitelikleri itibariyle satıldıkları tarihteki gerçek (sürüm) değerlerinin toplamının saptanarak, saptanan bu miktarın, katkı tarihindeki dairenin toplam değeri (arsa payı değeri hariç) karşısındaki katkı oranının bulunması ve bu oranın dairenin dava tarihindeki belirlenecek gerçek (sürüm) değeri (arsa payı değeri hariç) ile çarpılması sonucu çıkacak miktarın, katkı payı olarak hüküm altına alınması gerekeceği-
Ziynet alacağı davasında ıslahın olanaklı olduğu-
Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerlerinin o eşin kişisel malı olduğu-
Davacı-davalı ( koca ) son oturumda, eşine ait ziynetlerin bozdurulup ev alındığını kabul etmiş olduğundan davacı-davalı, evle ilgili eşi tarafından bu konuda açılmış bir dava olduğunu bildirdiğine göre, sözü edilen dava dosyasının getirtilip, davalı-davacının o davadaki isteğinin değer artış payı alacağını kapsayıp kapsamadığı, değer artış payı alacağı da talep edilmiş ise; katkının ziynetlerin bozdurulması suretiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması ve sonucuna göre ziynetlerle ilgili hüküm tesisi gerekeceği-
Uyuşmazlığın çözümünde 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Yasasının, eşler arasındaki mal rejimini düzenleyen 202 ve devamı maddeleri ile kişisel malları düzenleyen aynı yasanın 220. maddesinin de tartışılması gerektiği, bu maddelerin de Türk Medeni Yasasının 2. kitabında yer aldığı ve aile mahkemesinin görevi kapsamında olup, bağımsız aile mahkemesi kurulu olan yerlerde bu mahkemece, bağımsız aile mahkemesi kurulu olmayan yerlerde ise aile mahkemesi sıfatıyla asliye mahkemesince davanın görülmesi gerekeceği-
Taraflar arasında boşanmanın gerçekleşmiş olmasının görev konusuna bir etkisinin olmayacağı-
Evlenme sebebiyle kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılacağı, ziynetlerin geri istenmemek üzere bozdurulup harcandığının ispat yükünün davalıya ait olacağı-