Edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alınan taşınmazla ilgili mal rejiminin tasfiyesi davasında, davalının çektiği kredinin çekildiği tarihten itibaren ödendiği tarihe kadar tüm ödemeleri gösteren belgeleri getirilerek, taşınmazın alındığı tarih ile taraflar arasında boşanma davasının açıldığı tarih arasındaki ödemelerin edinilmiş mal, boşanma tarihinden sonraki ödemelerin ise davalının kişisel malı olarak kabul edileceği, davalının çektiği kredi dikkate alınmaksızın bağımsız bölümün tamamının edinilmiş mal olarak kabulünün isabetsiz olduğu- Katılma alacağı hesabında tasfiye tarihinin boşanma veya mal rejiminin sona erdiği tarih olmayıp, tasfiye veya değer artış payına yönelik açılmış bulunan davanın karar tarihi olduğu- Katılma alacağı sebebiyle ayın isteme imkanı bulunmadığı, ancak alacak talep edilebileceğinden tapu iptali ve tescil isteğinin kabul edilemeyeceği-
Davacıya ait altınlar ve babasından aldığı para, onun kişisel malı olup, bozdurulan altın parasının ise, kişisel malların yerine geçen değer olarak kabul edileceği-
Davalı eşe, karşılıksız kazanma yoluyla gelen paranın, onun kişisel malı olduğu ve kişisel mal üzerinde katkı payı alacağı talebinde bulunamayacağı-
Ortaklığa ait malların tasarrufu için davacının göstermesi gereken iznin geçersiz olarak esirgenmesi ve mal varlığının akıbeti hakkında davacıya bilgi verilmekten kaçınılması sebepleriyle yasal mal rejiminin ‘’mal ayrılığı’’ rejimine dönüştürüleceği-
Mal ayrılığı döneminde tarafların sahip oldukları mal varlık­larının edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak gireceği, ancak aksi kararlaştırılmamışsa kişisel malların gelirinin edinilmiş mal sayılacağı-
Ziynet eşyalarının, normal koşullarda ve hayatın olağan akışına göre kadın üzerinde bulunan, saklanabilen ve götürülebilir nitelikte eşyalar olduğunun kabulü gerekeceği, bunun sonucu olarak davacının, ziynetlerinin, davalı koca yedinde kaldığını ispat etmek durumunda olacağı-
Eklenecek değerlerden (TMK. m229) ve denkleştirmeden (TMK. m.230) elde edilecek miktarlar da dâhil olmak üzere davalı kocanın edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK m.231) yarısı üzerinden (TMK m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek hüküm kurulmasının gerekeceği-
Düğün sırasında kadına takılan ziynetlerin kadının kişisel malı olacağı, kadına ait ziynetlerin davalı koca tarafından bozdurulup borçlarının ödenmesi halinde, davacı kadının ziynetlerle ilgili davasının kabul edilmesi gerekeceği-
Kişisel malların, bu nitelikte oldukları kanıtlanmak koşuluyla, geri istenebilmesi için mal rejiminin sona ermiş olmasının gerekmeyeceği; eşyaların aynen iadesinin, bunun mümkün olmaması halinde tespit edilecek bedellerinin davalıdan yasal faiziyle tahsilinin talep edildiği durumlarda söz konusu eşyaların bedellerinin ayrı ayrı kararda gösterilmei ve aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedele hükmedilmesi gerekeceği–
«Kişisel mal» olduğu iddiasıyla kendi parasıyla alındığı iddia edilen konutun tapusunun iptali ve kendi adına tescili için açılan davanın, Türk Medeni Kanunu'nun 2. kitabından kaynaklandığı için, aile mahkemelerinde görülmesi gerekeceği–