Çekin “keşide tarihi”nin çek üzerinde 30.2.2007 olarak yazılmış olması halinde, bu çekin “Şubat ayının son gününde” keşide edilmiş sayılacağı ve çekin geçersizliğinin söz konusu olamayacağı -Takip konusu çekteki 30.2.2007 olan çek tarihinin 30.4.2007 olarak düzeltilmiş olması ancak bu düzeltmenin yanında keşidecinin parafının bulunması nedeniyle, çekin geçersizliğinin ileri sürülemeyeceği-
Çekte “keşide yeri”nin Ankara, muhatap bankanın ise Mucur/Kırşehir’de bulunması halinde, çekin ibraz süresinin bir ay olduğu-
Kişinin ad ve soyadını kitap harfleri ile yazmakla yetinmiş olmasının imza yerine geçmeyeceği–
Takip açılırken eksik ve yanlış yazılan alacaklı sıfatının her zaman düzeltilebileceği; bu durumun takibin iptalini gerektirmeyeceği; alacaklı şirketin unvanının değiştiğinin saptanması halinde, çekin hamili aynı şirket olacağından yeni unvan yerine eski unvanın yazılmasında yasaya aykırılık bulunmadığı-
Senedin üzerinde iki farklı vade tarihi bulunması halinde, senedin “bono” sayılmayacağı-
Senette “vade tarihi”nin rakamla; 31.10.2007 yazıyla ise 30 Ekim 2007 olarak gösterilmiş olması halinde, senedin “bono” sayılmayacağı-
“Tanzim yeri” yazılı olmayan bonoda,keşidecinin ad ve soyadı yanında yazılı bulunan “B.Çekmece” şeklindeki kısaltmanın hangi idari birimi ifade ettiği açıkça anlaşılamadığından,düzenlenmiş olan senedin “bono” sayılamayacağı-
Takipte “borçlu” olarak gösterilen kuruluşun (adi ortaklığın), gerçek ya da tüzel kişiliğinin bulunmaması nedeniyle, süresiz şikayet yolu ile “takibin pasif husumet ehliyeti yokluğu” nedeniyle iptali gerekeceği-
Bonoda “keşide yeri”nin “T.DAĞ” şeklinde gösterilmiş olması halinde –bu kısaltma, keşide yerini belirgin bir idari birim olarak ifade etmediğinden- düzenlenen senedin “bono” sayılmasına engel teşkil edeceği-