Davacıda tespit edilen pamuk elyafının hangi ameliyat sırasında bırakıldığı, bunda davalı yanın kusuru bulunup bulunmadığı gibi ko­nular da ayrıca rapor alınması gerekliliğine değinilmişse de; dosya içerisinde bulunan raporlar neticesinde, davacının karnında pamuk elyafının tespit edildiği, davacı tarafın şikayetlerinin davalı doktor tarafından yapı­lan ameliyat sonrasında ortaya çıktığı, ameli­yat yapıldığı dönemde hastanede kullanılan gazlı bezlerin sıvı çektiğinde lime lime olduk­ları, abseye sebep olan yabancı cismin gazlı bez kalitesindeki düşüklüğe veya imalat hata­sına bağlı olduğu hususları belirlendiğine göre, tek başına kalitesiz malzeme kullanıl­ması dahi davalı yanın kusurlu olduğunu göstereceğinden; mahkemece burada artık bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek bulunmadan yerel mahkemece, davalı yanın ku­surlu olduğu da gözetilerek, davacı lehine bozma ilamında değinildiği üzere, uygun bir miktar tazminata hükmedilmesinin gerekeceği-
İlaçların normalin üzerinde kullanılması sonucunda davacı tarlasında meydana gelen gerçek zararın tespit edilmesi için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, gerektiğinde BK.nun 42. maddesi hükmü de nazara alınarak hasıl olan sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Destekten yoksun kalma tazminatı istemi için resmi bir evlilik bağı ile bağlı olunması gerekmediği gibi, mi­rasçı olunmasına da gerek olamdığı; önemli olanın, düzenli ve eylemli bir birliktelik ve des­tek ihtiyacının kanıtlanması olduğu, Hukuk Genel Kurulu'nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 412 K. sayılı kararında BK'nun 45. madde­sinde (şimdi; TBK. mad. 53) sözü geçen destek kavramının hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu ifade ettiği ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkın­daki hükümlerine dayandığı, sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tama­men sağlayacak şekilde yardım eden ve olay­ların olağan akışına göre ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimsenin destek sayılacağı, o halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olmasının ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılmasının yeterli görüleceği-
Askeri savcılık tarafından olay ile ilgili olarak yapılan soruşturmada; erin geçirmiş olduğu psikolojik bunalım sonucu intihar ettiği, ölümünde kendi eylemi dışında başka bir kimsenin eyleminin etkisi bulunmadığı kabul edilerek kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğinden davalıların bölüşük kusurundan söz edilemeyeceği-
Eldeki davada mahkemece 01.01.2005 tarihinden başlayan yeni dönem için kira parası bir önceki dönem için belirlenen miktara endeks uygulanmak suretiyle belirlendiğinden, bir önceki döneme ait kira bedeli hak ve nesafet ilkesine uygun olarak belirlenip, temyiz incelemesinden de geçerek kesinleştiğinden eldeki davaya konu sonraki dönem kira bedelinin endeks uygulanmak suretiyle belirlenmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi tazminat hesabında dul eşin evlenme şansının askeri yüksek idare mahkemesince kullanılan tablo esas alınarak belirlenmesinin gerekeceği-
Kira sözleşmesinin yazılı olarak düzenlenme zorunluluğu bulunmamasına ve kira parasının davalı kiracı tarafından anılan davacı adına da yatırılmış olmasına göre davalı ile davacı arasında kira ilişkisinin kurulduğunun ve sonuçta davacının kiralayan sıfatı ile kira sözleşmesinin tarafı olduğunun kabulü gerekeceği-
Yasal düzenlemeye göre taraflar arasındaki kira sözleşmesinin, kira süresinin dolduğu 11.03.2008 tarihinde sona ereceği, sürenin dolması ile, kira akdinin süresiz hale gelmeyip sözleşmenin sona ermesi nedeniyle davacının fuzuli şagil durumuna düştüğü davalı kiralayanın tahliye istemesinde haksız bir yön bulunmadığı-
Davacı alıcı ile davalı satıcı arasında tapuda yapılan gayrimenkul satım sözleşmesinin başlangıçta geçerli olarak kurulmasına ve taşınmazın davacıya teslim edilmesine rağmen daha sonra üçüncü kişinin (Hazinenin) satım anında ve öncesinde mevcut olan, alıcı ve satıcının da bilmediği, bir ayni hakka dayanarak taşınmazın mahkeme kararı ile davacının elinden alınması söz konusu olduğundan mahkemece, zapta karşı tekeffül hükümleri uygulanarak davacının gerçek ve güncel müspet zararına hükmedilmesi gerekeceği-
Sanayi Bakanlığından "Med.-Sf 80-00 İnterpinous Distraction Device” isimli malzemenin ithalatçı firmasının bulunup bulunmadığı sorularak, Sosyal Sigortalar Kurumu Fiyat Tespit Komisyonu tarafından belirlenen ve davacıya ödenen 11.592,91 TL ile ilgili komisyon kararına dayanak belgelerin ve varsa başka firmalar tarafından komisyona yapılan fiyat teklif belgeleri ile komisyon tarafından yapılan rayiç bedel araştırmasına ilişkin tüm belgeleri de getirterek, faturayı düzenleyen … Ltd. Şti'nin ticari defterlerinden söz konusu malzemelerin firmaya giriş fiyatı ve fatura tarihine yakın tarihlerdeki satış fiyatları ile ilgili uzman bilirkişiye inceleme yaptırılıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-