"Yolsuz tescil”, “avans tapu” kavramları- 6331 s. K. m. 22 uyarınca "tescil ve şerhten sonra ayni hak iktisapları ileri sürülemeyeceğinden", birleşen dosya davacısının tapu devrinin "avans" niteliğinde olması ve davacının hakkının tescil veya şerhten sonra doğmadığı, aksine davacının hakkının taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre baştan beri var olan bir hak olduğu anlaşıldığından, birleşen dava konusu bağımsız bölüm bakımından tapu iptal tescil talebinin, taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine değerlendirilmesi gerektiği-
Davacının icra takibini ............ TL üzerinden yapmış ise de, davasını daha az miktar üzerinden harçlandırarak bu kısma yönelik takibin iptalini istediği, bu nedenle davada reddedilen kısım bulunmadığından, davalı lehine, reddedilen kısmın varlığı kabul edilerek vekalet ücretine ve kabul red oranına göre yargılama giderlerine hükmedilmesinin doğru olmadığı- 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanıp alınacak harcın hükümde açıkça gösterilmemesinin doğru olmadığı, hükmün harçla ilgili kısmının re’sen bozulması gerektiği-
İnfazı kabil karar vermek adına, imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsel numarası üzerinden karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmazın anne tarafından kızına yapılan devrin gerçek satış niteliğinde olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davalı idarenin yasal şuf’a hakkının bulunup bulunmadığı-
Tapu ve kadastro verilerinin paylaşımı hakkında verilerinin paylaşımı hakkında yönetmeliğin "Elektronik tapu siciline geçilene kadar ihtilaf halinde tapu sicili bilgileri esastır." şeklindeki geçici 1. maddesi ve TMK'nin 705. maddesi gereğince elektronik ortamda yapılan işlemlerin geçersizliğinin tespiti ile yetinilerek tapu kayıtlarının iptali ve tesciline karar verilmesine yer olmadığı seklinde bir hüküm kurulması gerektiği-
Murise ait traktörün, murisin mirasçılarına devrine ilişkin satış sözleşmesinin ehliyetsizlik nedeniyle iptali ile muris adına tescili istemi- Davacılar tarafından davaya konu araca ilişkin tescil kararı istenilmiş olmakla, çoğun içinde azın da olduğu ilkesinden hareketle mahkemece, davaya konu aracın mülkiyetinin tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerektiği- Kendilerine karşı usulüne uygun dava açılmayan mirasçıların yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı-
Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel isteği- Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaanın, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü olduğu- Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istediği- Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devrettiği- Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlı olduğu- Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşıdığı-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tenkis isteği- Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaanın, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istediği; Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devrettiği- Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri- Öte yandan miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceğinden olayda 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı-
Muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği- Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü olduğu- Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istediği- Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devrettiği- Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlı olduğu Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşıdığı-
Taşınmaz sahibinin sahte belgelerle ölü gösterilerek taşınmazının satılmasından dolayı tapu iptali talebinin kabul edilmesinin doğru olduğu- Taşınmazı satın almış olan kişilerin ceza davasında beraat etmiş olmalarını bu sonucu etkilemeyeceği-