Ön ödemeli konut satış sözleşmelerinin geçerli olabilmesi için resmî şekilde düzenlenmeleri gerektiği, resmî şekle aykırılığın yaptırımı kesin hükümsüzlük olsa da 6502 sayılı TKHK'nın 41/1. maddesinde satıcıya sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketici aleyhine olacak şekilde ileri sürme yasağı getirildiğinden maddedeki koşulların bulunması hâlinde tüketicinin tescili isteyebileceği- Davacının, davalı ile davalı üçüncü kişinin el ve iş birliği içinde hareket ettiğini, davalının asıl hak sahibinden mal kaçırmak ve üzerine düşen borçtan kaçınmak için dava konusu bağımsız bölümü danışıklı olarak davalı üçüncü kişiye devrettiğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı, davacının bu davayı açmaktaki amacının, danışıklı olduğunu ileri sürdüğü hukuki işlemlerin kendisi yönünden geçersizliğini sağlayarak taşınmazına kavuşmak olduğu, bu nedenle TBK’nın 19. maddesi ile TMK'nın 1023. maddeleri kapsamında davalı yüklenici şirket tarafından davalı üçüncü kişiye yapılan devrin muvazaalı olup olmadığının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- "Satıcı konumundaki davalı şirketin davacı tüketici ile yaptığı sözleşmenin geçersizliğini ileri sürmediği, taşınmazı baskılar nedeniyle davalı üçüncü devrettiğini açıkladığı, davalı şirketin savunması dikkate alındığında 6502 sayılı TKHK'nın 41/1. maddesinin somut olayda uygulanamayacağı, dolayısıyla direnme kararının Özel Daire bozma kararında açıklanan nedenlerle bozulması gerektiği görüşü" ileri sürülmüş ise de bu görüşün Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üz ...