Son kayıt maliki ....... ikinci el konumunda bulunup, Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin koşullarının gerçekleşmesi halinde ediniminin korunacağı, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerden, davalı .....’nin aynı yerde ...... no'lu taşınmazın maliki bulunduğu, diğer yönden o bölgede müteahhitlik yaptığı, dosya kapsamından davalı ......’nin taşınmazın belediyeden davalı ..........’a intikalini bilebilecek konumda olmakla iyi niyetli kabulünün mümkün olmadığı gibi kabule göre de davanın niteliği gereği .....’la .......’nin el ve işbirliği içerisinde olduğu kabulüyle davanın ......... açısından da kabulü gerekeceği-
Davalılar vekilinin beyan dilekçesi, ekinde sunduğu belgeler ve duruşmalardaki beyanları nazara alındığında, dava konusu taşınmazların mirasbırakan tarafından alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla inançlı işlem ile dava dışı ilk el ......’ye devredildiği ve bu husus davalılar tarafından kabul edildiğine göre, inançlı işlemin varlığının ayrıca yazılı delille ispatının istenemeyeceği- Kayıt maliki olan davalılar ...., ...... ve .......’nin ise mirasçı olarak durumu bilen kişi konumunda olduklarında tereddüt bulunmadığından TMK'nın 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanmalarının mümkün olmadığı-
HMK 376 gereğince açılan hükmün iptali isteği- Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında dava konusu taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir şerhi işlendiğinden, davalının, diğer davalı ile davacı arasındaki davadan haberdar olmadığından bahsedilemeyeceği, davalının TMK 3 anlamında iyiniyetli olmadığı
Yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin davada, dava konusu taşınmazın olduğu yerde inşaat işi ile iştigal eden bir şirket olan davalının hisseli taşınmazı değerinin çok altında bir bedelle satın aldığı, davalı tanığının "davalının devam eden davadan haberdar olduğunu" beyan etmesi karşısında, basiretli davranma yükümlülüğü altındaki şirket, TMK 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanabilir mi?
Kayıt maliki olmayan davalının kabul beyanı davayı sona erdirecek nitelikte değil ise de, inançlı işlemin varlığına ilişkin açık ikrar bulunduğuna göre bunun ayrıca yazılı delille ispatının istenemeyeceği- Davalının, diğer davalının boşandığı eşi olduğu için durumu bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda bulunduğundan TMK'nın 1023. hukuki koruyuculuğundan yararlanamayacağı-
Davacının ........... tarihli fotokopi belgenin aslının davalıda olduğunu ileri sürdüğü, davalının ise bunu inkar ettiği, mahkemece dinlenen davacı tanıkları ifadelerinde, davacı ile davalı arasında imzalanan ........... tarihli fotokopi niteliğindeki belgenin aslının davalıda bulunduğunu beyan ettikleri, hal böyle olunca; taraflar arasında imzalanan ............ tarihli belgenin aslının davalıda bulunup bulunmadığı hususunda mahkemece HMK'nun 219 ve 220. maddeleri gereğince toplanan ve toplanacak delillerin değerlendirilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
İnançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde muhdesat aidiyetinin tespiti isteği- İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan , onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muamele olduğu- Bu sözleşmenin, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil ettiği- Tarafların böyle bir sözleşme ve buna bağlı işlemle genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için başvurdukları- Sözleşmenin ve buna bağlı temlikin, değinilen bu özellikleri nedeniyle, taşınmazı inanç sözleşmesi ile satan kimsenin artık sadece, ödünç almış olduğu parayı geri vererek taşınmazını kendisine temlik edilmesini istemek yolunda bir alacak hakkı; taşınmazı, inanç sözleşmesi ile alan kimsenin de borcun ödenmesi gününe kadar taşınmazı başkasına satmamak ve borç ödenince de geri vermek yolunda yalnızca bir borcu kaldığı-
İnançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat istemi- Taraflar arasındaki inançlı işlem iddiasının toplanan deliller çerçevesinde değerlendirilmesi, inançlı işlem iddiası sabit görülür ise; 6098 sayılı TBK’nin 97. maddesi uyarınca varsa davacı tarafa borcunu mahkeme veznesine depo etmesi için usulüne uygun önel verilmesi ve davacı tarafın tutumuna göre bir karar verilmesi gerekirken, HMK’nin 353/1.a.6 maddesine aykırı olarak ‘kararın kesin olduğu’ndan bahisle karar verilip, dosya aslının yeniden görerek bir karar vermek üzere ilk derece mahkemesine, suretinin ise temyizen incelenmek üzere Daireye gönderilmesine karar verilemeyeceği
İnançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği- İnanç sözleşmesinin, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olmakla birlikte, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil ettiği- Tarafların böyle bir sözleşme ve buna bağlı işlemle genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için başvurdukları- "Kötü niyet iddiasının def'i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden (resen) nazara alınacağı” ilkelerinin 8.11.1991 tarih l990/4 esas l99l/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında kabul edilmiş ve bilimsel görüşler de aynı doğrultuda geliştiği-