Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığı veya bu adrese tebligat yapılamadığı hususu tespit edilmeden doğrudan mernis adresine TK.'nun 21/2. maddesine göre çıkartılan tebligatın usulsüz olduğu- Beyanı alınan komşunun isminin tespit edilmediği veya o komşunun tesbitine elverişli hangi dairede oturduğu, bayan mı erkek mi olduğu gibi hususların tespit edilmediği yani komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmadığı anlaşıldığından, TK.'nun 21/1. maddesine göre de tebligatın usulsüz olduğu- Tebliğ tarihi itibariyle borçlunun tebligat yapılan adresinde oturmadığı kolluk memurlarınca tutulan tutanakla tespit edilmiş olduğundan ve Nüfus Müdürlüğünün yazısından borçlunun adresinin başka bir yer olduğu anlaşıldığından, borçluya gönderilen satış ilanı tebligatının birlikte sakin kaydıyla yengesine tebliğ edilmesinin TK' nun 16 . maddesine aykırı olduğu- Borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Kesin yetki kuralının söz konusu olmadığı hallerde mahkemelerin yetkisine yönelik itirazlar, ilk itirazlardan olup, bu hususun mahkemece öncelikle ve esasa girilmeden ön sorunlar gibi incelenip karara bağlanacağı-
Şikayet konusu yapılan ödeme emri tebligatının TK.'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek, borçluya önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2 maddesine göre  çıkartıldığı ve bu tebligatın usule aykırı bir tebligat olduğu- Usule aykırı tebliğin hükmü ise 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53.maddesinde düzenlendiği; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
İhraç kararının dayanağı olan ihtarname muhataba Tebligat Kanunu’nun 16. maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün de 22. maddesi uyarınca tebliğe çıkarılmışsa da adreste bulunmama sebebi tebliğ mazbatasında belirtilmeden ve davacı ile aynı konutta oturmadığı anlaşılan misafir olan yeğenine tebliğ edildiğinden tebligatın usulsüz olduğu-
Dosya içeriğinden davalıların yurt dışında oldukları anlaşıldığından davacı tarafından duruşmada bildirilen adrese tebligat çıkartılmış olup, bu kez tebligatlar, birlikte aynı konutta ikamet eden şahsın imzasına tebliğ edildiğinden ve davalıların Türkiye'ye dönüş yaptıklarına dair kayıt da bulunmadığından, davalıların yurt dışı adresleri belirlenerek duruşma gün ve saatini bildirir dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerektiği-
Muhatapla birlikte oturma şartının gerçekleşmiş sayılabilmesi için muhatapla aynı çatı altında oturmanın yetmeyip, aynı daireyi paylaşmış olmanın gerekeceği-
İcra dosyasında borçlunun belirttiği tarihten daha önce takibi öğrendiğini gösterir herhangi bir bilgi ve belge de bulunmadığından haricen öğrenme iddialarının da değerlendirme kapsamına alınamayacağı-
Mahkemenin öncelikle, satış ilan tebligatı olan köy adresinin şikayetçinin tapuda yazılı adresi olup olmadığını araştırması, tapuda yazılı adresi ise şikayetçinin tebligat adresinde, tebligatı alan şahıs ile aynı konutta oturup oturmadığının ve dolayısı ile tebligatın TK.16 ve Tebligat Tüzüğünün 22. maddelerine uygun yapılıp yapılmadığını şikayetçi tarafından sunulan belgeler ve deliller dikkate alınarak incelenip sonucuna göre karar vermesi gerektiği-
«Usulsüz tebliğ»in, «gecikmiş itiraz» nedeni yapılamayacağı «gecikmiş itiraz» yoluna başvurulabilmesi için, «tebligatın usulüne uygun olarak borçlu yerine tebligatı alabilecek kişilere yapılmış olmasına rağmen, borçlunun bir engel nedeniyle tebligattan haberdar olmayıp, süresi içinde ödeme emrine itiraz edememiş olması» gerektiği, bu nedenle «usulsüz tebligat» halinde «gecikmiş itiraz» yoluna değil «şikâyet» yoluna başvurulması gerekeceği–