Muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin şikayetçi borçlu ile aynı konutta oturduğu iddia edilen şahsın imzasına tebligat yapılamayacağı-
Borçlunun adresine çıkartılan satış ilanına ilişkin tebligat,muhatap tarlada olduğundan aynı konutta imzaya ehil babasına tebliğ edilmiş olmakla şeklen Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine uygun olarak yapılmışsa da; tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabileceği- Borçlu, şikayet dilekçesinde, tebligatı alan babası ile birlikte aynı çatı altında yaşamadığını ileri sürdüğüne göre, mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadan karar verilmesinin isabetsiz olduğu- Borçlu ile satış ilanı tebligatını alan babasının aynı apartmanda yaşamasının, "aynı konutta oturma" olarak kabul edilemeyeceği-
Borçlunun tebligat esnasında, o adreste bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın, bu husus net bir şekilde tespit edilmeksizin “aynı konutta ve sürekli oturan oğlu ……’ya” açıklaması ile yapılan tebliğ işleminin usulsüz sayılacağı- İİK. 127 uyarınca satış ilanı tebligatı usulsüzlüğünün başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu-
Tebliğ memuru tarafından, muhatap borçlunun, adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin, borçlu ile aynı konutta oturduğundan bahisle annesi imzasına tebligat yapılmasının usulsüz olduğu- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Davacının ev adresinde tebligatı alan kişinin , Tebligat Kanunu mad. 16 ve Tebligat Tüzüğü mad. 22''de ön görülen şahıslardan olup olmadığının araştırılarak tebligatın geçerli olup olmadığının belirlenmesi gerekeceği-
Dosya içerisindeki tebligat evraklarına göre dava dilekçesinin, duruşma gününün, gerekçeli kararın davalı Z.K., İ.B., Ö.B. ve M.B.'a aynı konutta yaşadığını beyan eden İ.K. adlı şahsın imzası alınarak tebliğ edildiği ancak tebligat yapılan adresler incelendiğinde; davalı İ.B.'ın adresi 39, davalı Z.K.'ın adresi 36 numara gözükmesine rağmen her iki davalıya yapılan tebligat aynı konutta yaşayan İ.K.'a yapıldığı, bu şekilde yapılan tebligatın usule aykırı olduğu- Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan birinin veya birkaçının diğer paydaşlara karşı açabileceği ve HMK. mad. 27 uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunlu olduğu- Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği-
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğin usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılacağı, bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
İpotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamayacağı- Tebligatın, muhatabın adreste olup olmadığı tespit edilmeden doğrudan aynı çatı altında yaşayan sıfatı ile kardeşine yapılması halinde, usulsüz olup, hukuki sonuç doğurmayacağı-
Borçlunun adresine çıkartılan kıymet takdirine ilişkin tebligatın, 26.04.2014 tarihinde, muhatabın adreste olup olmadığı tespit edilmeden doğrudan aynı çatı altında yaşayan sıfatı ile oğluna yapılmış olduğundan usulsüz olduğu- Tebligat parçasında yazılı olan hususun aksinin her türlü delille ispatlanabileceği-
Borçluya satış ilanının “aynı konutta oturan damadı .... imzasına tebliğ edildi” şerhiyle tebliğ edildiği, tebligat parçasında muhatabın bulunup bulunmadığının belirtilmediği, tebliğ memurunun adı ve soyadının bulunmadığı, dolayısıyla tebligatın usulsüz olduğu-