Tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
6183 s. K. mad. 58 uyarınca, ödeme emrine itiraz süresi yedi günse de, ödeme emri tebliğinin usulsüz olması halinde, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihin, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarih olacağı ve yedi günlük itiraz süresinin bu tarihten itibaren başlayacağı- Tebliğ mazbatasında, davacının adreste bulunup bulunmadığına veya tebliğ alanın davacıyla aynı konutta oturup oturmadığına ilişkin şerh verilmediği anlaşıldığından,7201 s. Kanun hükümleri gereğince tebligatın geçerli olup olmadığı araştırılarak, geçerli bir tebliğ yapılmışsa, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkin davanın süresinde açıldığından bahisle davanın esası hakkında bir hüküm kurulması gerekeceği-
Kendisine tebligat yapılacak şahıs, adresinde bulunmazsa tebliğin, aynı konutta oturan kimselere veya hizmetçilerden birine yapılacağı- Tebligat parçasında yazılı olan hususun aksinin her türlü delille ispatlanabileceği- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Satış ilanının borçlunun adresinde bulunmadığı tespit edilmeksizin doğrudan aynı adreste bulunan eşine tebliğ edildiği, bu sebeple borçluya yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu- Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Öncelikle kendisine tebliğ yapılacak şahsın adreste bulunmadığı tespit edilerek mazbataya yazılması, daha sonra aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine tebligat yapılması gerekeceği- Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği ilgililere tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Gerçek kişilere Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için ilgilinin adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması ve ayrıca muhataba bu adreste daha önce usulüne uygun bir tebligatın da yapılmış olması gerektiği-Tebligat mazbatasında, muhatabın bulunup bulunmadığı belirtilmeden  "Muhatap ile birlikte aynı konutta beraber ve sürekli oturan yetkili ....'a tebliğ edilmiştir" şerhi ile yapılan tebligatın usulsüz olduğu- İİK. mad. 127 gereğince, satış ilanının borçluya tebliği zorunlu olup, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Bononun geçerli olması için “düzenlenme yeri”nin yazılı olması gerektiği; düzenlenme yeri gösterilmeyen bir bononun düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı, bu yerin bir “idari birim” adı olarak (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması gerekli ve yeterli olup “adres” gösterilmesinin zorunlu olmadığı-
Muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin şikayetçi borçlu ile aynı konutta oturduğu iddia edilen şahsın imzasına tebligat yapılamayacağı-
Borçlunun adresine çıkartılan satış ilanına ilişkin tebligat,muhatap tarlada olduğundan aynı konutta imzaya ehil babasına tebliğ edilmiş olmakla şeklen Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine uygun olarak yapılmışsa da; tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabileceği- Borçlu, şikayet dilekçesinde, tebligatı alan babası ile birlikte aynı çatı altında yaşamadığını ileri sürdüğüne göre, mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadan karar verilmesinin isabetsiz olduğu- Borçlu ile satış ilanı tebligatını alan babasının aynı apartmanda yaşamasının, "aynı konutta oturma" olarak kabul edilemeyeceği-
Borçlunun tebligat esnasında, o adreste bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın, bu husus net bir şekilde tespit edilmeksizin “aynı konutta ve sürekli oturan oğlu ……’ya” açıklaması ile yapılan tebliğ işleminin usulsüz sayılacağı- İİK. 127 uyarınca satış ilanı tebligatı usulsüzlüğünün başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu-