Tutuklu olarak bulunan borçluya İİK’nun 103.maddesi uyarınca çıkartılan davetiyenin, İİK’nun 54/1.maddesi dikkate alınmadan Tebligat Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ edilmesi halinde, kıymet takdiri tebliği üzerine borçlunun şikayetinin süresinde olduğu- Borçlu şikayet dilekçesi ile birlikte 120 TL gider avansını yatırmış, mahkemece duruşmada keşif yapılmasına karar verilerek, gider avansından karşılanmayan kısmın tamamlanması için borçluya iki haftalık kesin süre verilmesine ilişkin karar, duruşmada hazır olan borçluya ihtar edilmiş ise de, bilirkişilerin sayısı ve dosyadaki mevcut avans dikkate alınmadan keşif için eksik kalan avans miktarı net olarak belirlenmediğinden söz konusu ihtarın usule uygun kabul edilemeyeceği- Mahkemece sonraki duruşmada "eksik avansın 250 TL olarak tespiti" ile duruşmada hazır olmayan borçluya, avansı tamamlaması için iki haftalık kesin süre verilmiş ve yatırılmamasının sonuçları yazılmış ise de, söz konusu muhtıranın da borçlunun “hapiste hükümlü” olduğundan bahisle Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca yapıldığı, bu hali ile de muhtıraya ilişkin tebligatın usulsüz olduğu, gelinen aşamada ise bir yıldan fazla hapis cezası ile mahkum edilen borçlunun kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşıldığından, mahkemece, hükümlü olan borçlunun vasisine, eksik avansı tamamlaması için usulüne uygun ihtar yapılması gerekiği; usulsüz ihtar tebliği dikkate alınarak meskeniyete ilişkin şikayetin usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Tebligat parçasında yazılı olan hususun aksinin her türlü delille ispatlanabileceği- Satış ilanının, borçluya, satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi için satıştan makul bir süre önce tebliğ edilmesinin gerekeceği, satış ilanının tebliğ tarihi ile satış arasında bulunan dört günlük sürenin makul bir süre olmadığı-
Tebliğ anında borçlunun adresinde bulunup bulunmadığı tespit ve tevsik edilmediğinden tebligatın usulsuz olduğu-
Tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
6183 s. K. mad. 58 uyarınca, ödeme emrine itiraz süresi yedi günse de, ödeme emri tebliğinin usulsüz olması halinde, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihin, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarih olacağı ve yedi günlük itiraz süresinin bu tarihten itibaren başlayacağı- Tebliğ mazbatasında, davacının adreste bulunup bulunmadığına veya tebliğ alanın davacıyla aynı konutta oturup oturmadığına ilişkin şerh verilmediği anlaşıldığından,7201 s. Kanun hükümleri gereğince tebligatın geçerli olup olmadığı araştırılarak, geçerli bir tebliğ yapılmışsa, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkin davanın süresinde açıldığından bahisle davanın esası hakkında bir hüküm kurulması gerekeceği-
Kendisine tebligat yapılacak şahıs, adresinde bulunmazsa tebliğin, aynı konutta oturan kimselere veya hizmetçilerden birine yapılacağı- Tebligat parçasında yazılı olan hususun aksinin her türlü delille ispatlanabileceği- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Satış ilanının borçlunun adresinde bulunmadığı tespit edilmeksizin doğrudan aynı adreste bulunan eşine tebliğ edildiği, bu sebeple borçluya yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu- Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Öncelikle kendisine tebliğ yapılacak şahsın adreste bulunmadığı tespit edilerek mazbataya yazılması, daha sonra aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine tebligat yapılması gerekeceği- Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği ilgililere tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Gerçek kişilere Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için ilgilinin adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması ve ayrıca muhataba bu adreste daha önce usulüne uygun bir tebligatın da yapılmış olması gerektiği-Tebligat mazbatasında, muhatabın bulunup bulunmadığı belirtilmeden "Muhatap ile birlikte aynı konutta beraber ve sürekli oturan yetkili ....'a tebliğ edilmiştir" şerhi ile yapılan tebligatın usulsüz olduğu- İİK. mad. 127 gereğince, satış ilanının borçluya tebliği zorunlu olup, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Bononun geçerli olması için “düzenlenme yeri”nin yazılı olması gerektiği; düzenlenme yeri gösterilmeyen bir bononun düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı, bu yerin bir “idari birim” adı olarak (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması gerekli ve yeterli olup “adres” gösterilmesinin zorunlu olmadığı-