Davacıya ait eserin davalı tarafça izinsiz kullanılması nedeniyle, FSEK. mad. 68 uyarınca açılan tazminat istemli davada, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hem davacı tarafından sunulan satış fiyatları üzerinden davacının diğer müşterilerine yaptığı indirim oranlarının ortalaması uygulanarak varsayımsal bedel, hem de davacının söz konusu bilgisayar programını davalılara yıllık olarak kiralaması hâlinde uygulanacak varsayımsal bedel tespit edilmiş olup, varsayımsal sözleşme bedeli belirlenirken, emsal sözleşme örnekleri ile indirimli satışlara ait bilgiler ve faturalar da dikkate alınarak davacının bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmesi gerekeceğinden, davacının bilirkişi raporuna itirazları HMK. mad. 281 gereğince değerlendirilmeden ve FSEK’in 68. maddesinde düzenlenen “varsayımsal bedelin” mütecavizi caydırmaya yönelik medeni ceza niteliğinde olduğu gözetilmeden "yıllık kiralama bedeli" üzerinden hesaplanan varsayımsal sözleşme bedeline göre davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Taraflar arasındaki sözleşmeye konu bilgisayar programının, yapılan e-posta yazışmaları karşısında ayıplı olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre davacının cezai şart talep edip edemeyeceği- Sözleşme gereğince cezai şart talep edebilmek için her şeyden önce sözleşme ile yüklenilen edimlerin sözleşmeye uygun şekilde yerine getirilerek alacaklı konuma geçilmesi ve karşı tarafın sözleşmeye aykırı davranması gerektiği- Taraflar arasında yapılan e-posta yazışmalarından sistem ve programda arızalar meydana geldiği, davalının sözleşme süresince davacıya arızaların giderilmesi için sürekli ihbar ve uyarılarda bulunduğu, davacının ise e-posta yazışmalarının varlığını ve içeriğini kabul ettiği anlaşıldığından, davacının cezai şart talep edebilmesi için öncelikle edimini sözleşmede belirtilen şekilde yerine getirdiğini kanıtlaması gerektiği- Mahkemece, programın gerçekten ayıplı olup olmadığı, davacının e-posta yazışmalarını kabul etmesi karşısında, yapılan ihtarların sözleşme kapsamında ihtar kabul edilip edilemeyeceği ve davalının bu ayıp nedeniyle başka bir program kullanmak zorunda kalıp kalmadığı ve bunun sonucuna göre sözleşmenin davalı tarafından ihlalinin söz konusu olup olmadığı hususları gerektiğinde Bilirkişilik Kanunu'ndaki düzenlemeler de dikkate alınmak suretiyle yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak açıklığa kavuşturulması gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, sözleşmenin diğer tarafı olan yüklenicinin bedele, başka bir anlatımla sözleşmede kararlaştırılan tapu payı veya bağımsız bölümlere hak kazanabilmesi için inşaatı sözleşme ve ekleri ile tasdikli proje ve inşaat ruhsatı ile kamu düzeninden olan imar mevzuatına uygun olarak tamamlayıp arsa sahiplerine teslim etmesi gerektiği, bir tarafın edimlerini ifa ettiği takdirde karşı taraftan edimin ifasını talep edebileceği, mahkemece ifa yerine geçecek şekilde depo kararı verilmesi ve bu kararın yerine getirilmesi için verilen kesin sürede edimin yerine getirilmemesinin davanın reddi veya kabulüne karar verilmesinde etkisi olmayacağı, yüklenici tarafından edim ifa edildiği takdirde eldeki tapu iptal ve tescil talepli davanın her zaman açılabileceği, bu davanın sonucu kesin hüküm oluşturmayacağı, bu nedenle davanın kesin hüküm oluşturacak şekilde reddine karar verilmesi doğru olmadığı-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı cezai şart bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağı istemi-
Çekince beyan edilmeden eserin teslim alınması halinde cezanın düşeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı cezai şart bedelinin tahsili istemi- Mahkemece, davacıya bırakılan bağımsız bölümlerin sözleşme uyarınca teslim edilmesi gereken tarihten fiili teslim tarihine kadar sözleşme dikkate alınarak cezai şart bedeli tespit edilip bu bedele dava öncesi temerrüt bulunmadığından ancak dava tarihinden itibaren faiz işletilebileceği dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiği-
Haksız fesih nedeniyle menfi ve müspet zararların tazmini istemi-