• 6098 Sayılı Kanunda Yer Alan Madde Gerekçesi

    818 sayılı Borçlar Kanununun 158 inci maddesini karşılamaktadır.

    Tasarının üç fıkradan oluşan 178 inci maddesinde, ceza koşulu düzenlenmektedir.

    818 sayılı Borçlar Kanununun 158 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan “C. Cezaî Şart / I. Alacaklının hakları / 1. İcra ile eda arasında münasebet” şeklindeki ibareler, Tasarıda “C. Ceza koşulu / I. Alacaklının hakları / 1. Cezanın sözleşmenin ifası ile ilişkisi” şeklinde kaleme alınmıştır.

    818 sayılı Borçlar Kanununun 158 inci maddesinin birinci fıkrasında kullanılan “Akdin icra edilmemesi veya nâtamam olarak icrası hâlinde” şeklindeki ibare, Tasarıda “Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için”; 818 sayılı Borçlar Kanununda kullanılan “ya akdin icrasını veya cezanın tediyesini isteyebilir.” şeklindeki ibare ise, Tasarıda “ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir.” şeklinde değiştirilmiştir. Burada düzenlenen ceza koşulu türüne öğretide “ifa yerine (seçimlik) ceza koşulu” denilmektedir.

    818 sayılı Borçlar Kanununun 158 inci maddesinin ikinci fıkrasında kullanılan “Akdin muayyen zamanda veya meşrut mahalde icra edilmemesi hâlinde tediye olunmak üzere cezaî şart kabul edilmiş ise” şeklindeki ibare, Tasarıda “Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa” şeklinde; 818 sayılı Borçlar Kanununda kullanılan “alacaklı hem akdin icrasını hem meşrut cezanın tediyesini talep edebilir.” şeklindeki ibare ise, Tasarıda “alacaklı...asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir.” şeklinde ifade edilmiştir. Burada düzenlenen ceza koşulu türüne öğretide “ifaya eklenen (kümülatif) ceza koşulu” denilmektedir.

    818 sayılı Borçlar Kanununun 158 inci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi ise, Tasarının 178 inci maddesinin ikinci fıkrasına “alacaklı hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça” şeklindeki ibareyle aktarılmıştır.

    818 sayılı Borçlar Kanununun 158 inci maddesinin son fıkrasında kullanılan “akitten rücu etmek hakkını” şeklindeki ibare, Tasarıda “sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu” şeklinde değiştirilmiştir. Burada düzenlenen ceza koşulu türüne öğretide “dönme (veya fesih) cezası” denilmektedir.

    Sistematik yapısı ile metninde yapılan düzeltme ve arılaştırma dışında, maddede 818 sayılı Borçlar Kanununa göre bir hüküm değişikliği yoktur.