TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkilerinde Özel Durumlar > - Bağlanma Parası, Cayma Parası ve Ceza Koşulu > - C. Ceza koşulu > - I. Alacaklının hakları > Madde 179 - 1. Cezanın sözleşmenin ifası ile ilişkisi
Madde Listesi Madde 179 - 1. Cezanın sözleşmenin ifası ile ilişkisi
Kural olarak tapuya kayıtlı taşınmazların satışına ilişkin sözleşmenin, resmi biçimde yapılmadığı sürece geçersiz olacağı- Geçersiz sözleşmede yer alan cezai şartların da geçersiz olacağı-
Kar mahrumiyeti alacağına, sözleşmenin fesih tarihi ile sona erme tarihi arasındaki dönem için hesaplanan miktar üzerinden karar verilmiş ise de, süre olarak yapılan bu değerlendirmenin doğru olmayıp davacının o bölgede başka bir bayiliği ne kadar süre içinde tesis edebileceği saptanıp bu süre için kar mahrumiyeti alacağının hesaplanması gerektiği- Hesaplanan cezai şart tutarının dava tarihi itibariyle TL karşılığının 150.143,14 TL olduğu, davalı şirketin 2012 yılı itibariyle öz varlığının 1.234.709,00 TL olduğu, hesaplanan cezai şartın davalının ekonomik mahvına neden olmayacağı değerlendirerek mahkemece bu değerlendirmeye aykırı şekilde bilirkişi raporunda hesaplanan 105.445,00 USD cezai şart alacağından davalı şirketin ekonomik mahvına sebebiyet verebileceği gerekçesiyle ½ oranında indirim yapılarak davacı yararına 52.722,25 USD cezai şart alacağına hükmolunmasının hukuka aykırı olacağı-
Bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak oluşabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak durumu doğabilieceği- Mahkemece bozmadan önce verilen kararda cezai şarta hükmedilmiş, Yargıtay da davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmekle, cezai şart yönünden davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşacağı-
Cezai şartın işçi ile işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenmesi gereği, bu durumun işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şartın işveren aleyhine kararlaştırılandan daha fazla olmaması sonucunu da ortaya çıkardığı, başka bir anlatımla işçi aleyhine belirlenen cezai şartın, koşulları ve ceza miktarı bakımından işverenin cezai sorumluluğunu aşmasının düşünülemeyeceği- İki taraflı cezai şartta işçi aleyhine bir eşitsizlik durumunda, cezai şart hükmü tümden geçersiz olmamakla birlikte, işçinin cezai yükümlülüğünün, işverenin sorumlu olduğu ceza miktarı veya hallerini aşamayacağı- Davalı işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini savunmuş ise de, dosya içeriğine göre istifa dilekçesinde iş sözleşmesini KPSS ataması ile devlet memuru olacağı gerekçesiyle, yani; şahsi nedenlerle feshettiğini, açıkça belirttiği ve iş akdini haklı nedenle feshettiğini yöntemince ispatlayamadığı-
İşçiye verilen eğitim karşılığı belli bir süre çalışması koşuluna bağlı olarak kararlaştırılan cezai şart tek taraflı olarak değerlendirilemeyeceği- İşçiye verilen eğitim bedeli kadar cezai şartın karşılığı bulunmakla eğitim karşılığı cezai şartın hükmü belirtilen ölçüler içinde geçerli olduğu- Taraflar arasında düzenlenen okutman sözleşmesinde 'sözleşmenin süresinin bitiminden önce ya da öğretim dönemi başladıktan sonra haklı bir neden olmaksızın feshedilmesi halinde fesheden taraf diğer tarafa 10.000 YTL tazminat öder.'' düzenlemesi yer aldığından ve sözleşmenin davalı işçi tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiği anlaşıldığından, sözleşmede karşılıklılık esasına dayalı olarak yer alan cezai şart düzenlemesi gereğince, davalının davacıya söz konusu tazminat tutarını ödemekle yükümlü olduğu- Davalının aldığı ücret miktarı ve çalıştığı süre nazara alınarak, TBK. mad. 182/son uyarınca, uygun indirim yapılarak davacının cezai şart isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği- Mahkemece, davalının ilk dönem çalışmasının askerlik sebebiyle sona ermesi dolayısıyla kıdem tazminatına hükmetmesi yerinde ise de; fesih tarihindeki kıdem tazminatı tavanına dikkat edilmeksizin yapılan hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu, fesih tarihindeki kıdem tazminatı tavanı nazara alınarak kıdem tazminatının hesaplanması gerektiği-