Eser sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle bakiye iş bedeli alacağı ile sözleşme kapsamında verilen teminat bedellerinin tahsili istemlerine ilişkin davada; sözleşmenin feshinde tarafların ortak kusurlu olduğu kabul edildiğine göre, hak edişlerden %3 oranında kesilen teminat bedeli olan 117.832,91 TL ve teminat güncelleme farkı nedeniyle kesilen 58.699,96 TL’nin de iadesine karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesine göre, sözleşmenin yedi nüsha olarak düzenlendiği ve her türlü vergi, resim ve harçların davalı yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığı gözetildiğinde; davacı iş sahibi banka tarafından herhangi bir kuruma sunulmayan üç adet nüshanın suret (örnek) olarak kabulünün mümkün olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre bu nüshalara ait damga vergisini dava dışı vergi dairesine ödeyen davacı, ödediği bu bedeli davalı yükleniciden talep edebilir mi?
Dava konusu somut olayda davalı yüklenici fazla imalat ve malzeme satışı savunmasına ilişkin 24.12.2010 ve 17.01.2011 tarihli ‘‘İlâve işler sözleşmesi’’ başlıklı belgelerini dosyaya ibraz etmiş olup, bu belgeler sunulmamış olsaydı bile, davalı asıl sözleşme dışında başka işler yaptığını belirterek mahsup itirazını ortaya koyduğundan; mahkemece ayrıca birleşen dava ya da karşı dava açılmasına gerek olmaksızın, davalı tarafça ilâve olarak yapıldığı ileri sürülen fazla imalat ve malzeme satışı ile ilgili yöntemine uygun biçimde araştırma ve inceleme yapılarak, gerçekleştirildiği saptanan fazla imalat ve malzeme satışı bakımından davalı yüklenicinin mahsup itirazına konu alacağının bulunup bulunmadığının tespit edilmesinin mümkün ve gerekli olduğu-
Mahkemece, uyuşmazlığın kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesinden kaynaklandığı nitelendirilmesi yapılmasına rağmen kat karşılığı inşaat sözleşmesini arsa sahibi sıfatı ile imzalayan tüm maliklerin davada taraf olmadığı- Davacı, yüklenicinin kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesine aykırı şekilde inşaat yapması nedeni ile yolsuz tescil yapıldığını iddia ettiğinden, sözleşmeyi arsa sahibi sıfatı ile imzalayan kişilerin tamamının davada taraf olmasının zorunlu olduğu- Mahkemece; davacı tarafa, davada yer almayan, sözleşmede imzası bulunan diğer arsa sahipleri hakkında dava açtırılıp, açılacak dava birleştirerek taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esasının incelenip davanın karara bağlanması-
Mahkemece yapılacak işin; sözleşme uyarınca davacıya isabet eden dükkanlardaki eksik işler bedelinin tamamına, ortak alanlarla ilgili eksik işler bedeline de arsa payı oranında hak kazanacağı düşülerek, raporda arsa sahibine düşen dükkanlar için hesaplanan eksik işler bedeli olan 8,036,00 TL ile ortak alanlardaki eksik iş bedeli olan 26.870,00 TL’nin davacının hissesine düşen miktar olan %20’ye oranlanması ile hesaplanan 5.374,00 TL ‘nin toplamı olan 13.410,00 TL ye hükmedilmesinden ibaret olduğu-
Yüz germe ve gerekse yağ dokusu alınması ile ilgili davacı isteminin davalı doktor tarafından "daha güzel bir görünüme kavuşturulacağı" yönünde bir garanti verilmesi niteliğinde olduğu, hekimin eyleminin tıp kurallarına uygun olmasının yeterli olmadığı, ayrıca davacının isteklerinin karşılanıp karşılanmadığı, "ayıplı" olduğu iddia edilen yüz germe ve yağ dokusu alma ile ilgili olarak; hekimin edimini yerine getirip getirmediği ya da komplikasyon olup olmadığı, komplikasyon konusunda aydınlatma görevinin yerine getirilip getirilmediği ve komplikasyon yönetiminin doğru yapılıp yapılmadığı hususlarının tartışılması gerektiği-
Taraflar arasında, davalı yüklenicinin dava dışı iş sahibinden aldığı üst izolasyon işinin davacı tarafından yapılmasına dair imzalanan sözleşmeye dayanan uyuşmazlıkta, mahkemece verilen ilk kararın davacı yararına bozulması karşısında, bozma kararına uyulması üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda, "davacı tarafından kullanılan malzemenin kabul edildiği üzere iki kat değil bir kat döşenmiş olduğu" gerekçesiyle davanın reddine dair verilen ikinci kararda davacı lehine usuli kazanılmış hakkının oluşmadığı-
Alacağın temlikine ilişkin davalarda üçüncü kişi, temlik işleminin varlığını yükleniciye; alacağının kazanıldığını ise arsa sahiplerine karşı ispat etmek zorunda olduğundan, temlik işlemine dayalı davalarda arsa sahipleri ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu- Davanın arsa sahibi ve yükleniciye karşı açılması ve bunlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunması sebebiyle, yüklenici ile arsa sahiplerinin davadaki varlığının ayrı ayrı düşünülemeyeceği- Zorunlu dava arkadaşlığı olan davalarda zorunlu dava arkadaşlarından birinin yokluğu halinde taraf teşkilinde eksiklik olacağından hükmün verilemeyeceği- Mahkemece, davacı tarafa arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa sahibi olan tarafları hakkında dava açmak üzere mehil verilmesi, açılırsa o davanın eldeki dava dosyası ile birleştirilmesi, tarafların savunma ve delillerinin toplanması, özellikle yüklenicinin inşaat sözleşmesi gereğince edimlerini yerine getirip getirmediği belirlenerek davacının talepleri hakkında bundan sonra bir karar verilmesi gerektiği-
Kooperatif ile ortağı arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olduğu- Bu ilişki kapsamında kooperatifin ortağına kullanıma hazır bir mesken teslim etmek zorunda olduğu- Ortağın, bu talebini ancak kooperatife karşı ileri sürebileceği, ayrıca sözleşme ilişkisi içinde olan kişilerin bu sözleşmeden kaynaklanan haklarını birbirlerine karşı ileri sürebilecekleri- 3. bir kişinin sözleşme kapsamında sözleşmenin taraflarından birine karşı talepte bulunamayacağı- Somut olayda sözleşmede kooperatif ile yüklenici şirket arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı- Ortak, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olmadığı için yükleniciden doğrudan talepte bulunması mümkün değil ise de davalı yüklenicinin temyize gelmediği- Kooperatifin, eksik ve ayıplı teslim edilen bağımsız bölüm nedeniyle ortağa karşı sorumlu olduğu; bu durumda mahkemece kooperatif aleyhine açılan davanın da kısmen kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada, bozma sonrası alınan ek raporda ise iş bedeli olarak 36.000,00 TL yerine teklif mektubunda belirtilen 13.782,00 TL bedelin esas alınması sureti ile hesaplama yapılmış ve yerel mahkemece bu raporun hükme esas alınması sureti ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir, bu halde; mahkemece yapılacak işn, taraflar arasında kararlaştırılan işin tamamının 36.000,00 TL olduğunun kabulü ile iş bedelinin, imalatın tamamlandığı anlaşılan %70’ine karşılık gelen 25.200,00 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermekten ibaret olduğu-
