Uyuşmazlık, davacıya ait olan salon ve kongre merkezinin davalı tarafından kullanıldığı iddiası ile alacak istemine ilişkindir...
Kira ilişkisinin varlığını ve kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfetinin davacıya ait olduğu, talep edilen yıllık kira bedeli senetle ispat sınırının üzerinde ise yazılı delille ispat yükümlülüğünün söz konusu olduğu- Davacının dayandığı belgede sadece eşyaların davalıya teslim edildiğinin belirtildiği, eşyaların davalıya kiraya verildiğine ilişkin bir ifade bulunmadığı gibi belgenin kira sözleşmesinin unsurlarını barındırmadığı- Kira ilişkisini yazılı delille ispatlayamayan davacının itirazın iptali davasının reddi gerektiği-
Davacının destekleme hesabına konulan bloke işleminin eldeki davada uyuşmazlık konusunu teşkil etmemesi sebebiyle ihtiyati tedbir yoluyla kaldırılması mümkün bulunmadığından Mahkemece verilen tedbir kararının usûl ve yasaya aykırı olduğu, Mahkemece kabul gören bilirkişi heyeti raporunun, tüm dosya kapsamı ve alınan ilk bilirkişi raporu ile uyumlu, denetime açık, ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, kötüniyet tazminatı talebi müddeabihe dahil olmadığından ve ayrıca harçlandırılmadığından reddi hâlinde vekâlet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesi doğru olmadığından şartları oluşmayan kötüniyet ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Köy muhtarı huzurunda evlenmiş olan muris ile davalının resmi nikah cüzdanı aslında imzalarının bulunduğu, tarafların iki çocuklarının bulunduğu, murisin ölene kadar eşiyle birlikte yaklaşık 20 yıl birlikte yaşadığı, murisin ölümünden yaklaşık 7 sene sonra muris muvazaası sebebine dayalı tapu iptal ve tescil davası açıldıktan hemen sonra, murisin ilk eşinden oğlu olan davacı tarafça evliliğin yokluğu iddiası ile dava açılmasının hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirildiği ve davacı tarafça sonradan ortaya konan imza incelemesi deliline de itibar edilmediği- Resmi evrak ve kayıtların aksinin yine aynı nitelikte belgelerle ispat edilebileceği- "Murisin evlilik ile ilgili belgelerde imzasının bulunmadığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, imza incelemesinin yapılmadığına" yönelik temyiz isteminin dinlenmeyeceği-
Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasında; boşanma davasının yargılaması sırasında davalı erkeğin, davacı kadına dava konusu evlilik birliği içerisinde alınan, davalı erkek adına tescil edilen “araç ve evin üzerindeki katılma alacağı hakkını vereceğini” söylediği ancak vermediği iddiasına karşın; davalı erkeğin beyanlarının “mahkeme içi ikrar” niteliğinde olduğu, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları ve aralarında düzenlenen protokolün dördüncü maddesinde “malları paylaştırdıkları ve bu konuda edinilmiş mallara ilişkin bir talepleri olmadığı”nın düzenlendiği; çekişmeli boşanma davası açan kadının, boşanmaya zorlandığı ya da iradesinin sakatlandığı iddialarını ispatlayamadığı, kadının katılma alacağı hakkı olduğunu ispatlayamadığı-
Menfi tespit davasının borç ödeninceye kadar geçecek sürede açılabileceği- Davacının dava dışı A.Ş. ile ortaklık ilişkisini olduğunu inkar ettiği, alacağın miktarı nazara alınarak davacının satım sözleşmesinin tarafı olduğunu davalının yazılı belgeyle ispat etmek zorunda olduğu, yazılı bir belge sunulmadığı gibi dayanılan tartım fişleri ve mezbahane kayıtlarının da yazılı delil başlangıcı mahiyetinde olmadığından tanık dinlenmemesinin yerinde olduğu, ispat yükü üzerinde bulunan davalının alacağın varlığını ispat edemediği-
Evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı açılan boşanma davasında kadının; ayrı yaşamada haklılık iddiasını ispatlayamadığı, duruşmada açtığı boşanma davasından feragat ettiği, erkeğe "şerefsiz, o... çocuğu, senden bir halt olmaz, bir geberemedin gitti, bir gebersen de malın da benim olsa, bir türlü ölmüyorsun, 6-7 tane yetime bakacağına mal mülk sahibi olaydın da işimize yarasaydın" diyerek hakaret ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda kadının tamamen kusurlu olduğu-
Dava; kaçak tüketim tahakkuku, kaçak ek tahakkuku ve otomatik dönem tahakkukundan kaynaklı alacak için başlatılan itirazın iptali istemine ilişkindir...
Taraflar arasında yazılı bir ortaklık sözleşmesinin bulunmamasına, dava değeri nazara alındığında davanın senetle ispat sınırının üzerinde bulunmasına, davalı tarafça tanık dinlenmesine muvafakat edilmediğinden ve dosyada yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge yer almadığından tanık dinlenmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, alınan bilirkişi raporları, süreli iş sözleşmesi başlıklı belge, vergi kaydı, SGK kaydı, ceza davasına ilişkin iddianame ve diğer kayıtlar da incelendiğinde ispat yükü üzerinde olan davacının davalı ile aralarında adi ortaklık ilişkisi bulunduğunu ispat edemediğinden usul ve kanuna uygun kararın onanması gerektiği-
Sadakat yükümlülüğüne aykırı davranıldığının tanık beyanları, HTS kayıtları, (bilirkişi vasıtasıyla incelenen ve içindeki fotoğraflara yönelik rapor düzenlenen) cep telefonu kayıtlarıyla sabit bulunduğu- Erkeğin kadına yönelik şiddetinin sürekli olduğu (tanık beyanı), erkeğin "sadakatsizliğin delili olarak sunulan video kaydının evlilik öncesine ait olduğu" savunmasının dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında ileri sürülmediği, istinaf aşamasındaki iddiaya itibar edilemeyeceği- Erkeğe verilen kusurun tanık beyanlarıyla ispatlandığı, kadına verilen erkeğe küfür onur kırıcı söylem ve hakaret ettiğine yönelik tanık beyanının sadece bir olaya ilişkin olması sebebi ile af kapsamında kalmakla kusur olmaktan çıkartılması gerektiği- Kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 800,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği-