Hakem heyetince, karara esas alınan maluliyet raporunun davalı vekiline tebliğ edilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- Davacıda oluşan maluliyet oranının tespitine yönelik olarak düzenlenen ve karara esas alınan engelli sağlık raporunda hangi yönetmeliğin esas alınarak rapor düzenlendiği anlaşılamadığından raporun, karar vermeye elverişli olmadığı, buna göre, hakem heyetince, olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun yeni bir rapor alınarak, temyiz edenin sıfatına göre kazanılmış haklar da dikkate alınarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilen taşınmazda intifa hakkı şerhi bulunduğu anlaşıldığından, intifa hakkı sahibinin davaya dahil edilmesi gerektiği- Dava konusu taşınmazlarda hissedara da bilinen en son adresine dava dilekçesi tebliğ edilmeksizin doğrudan Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca dava dilekçesi tebliğ edilmesinin hatalı olduğu-
Erkeğin eşine ağır hakaret ettiği, eşinin işyerine giderek huzursuzluk çıkardığı ve eşinin başkaları yanında küçük düşmesine neden olduğu, buna karşılık kadının da eşine hakaret ettiği uyuşmazlıkta, erkeğin eşine nazaran ağır kusurlu olduğu- "Erkek eşe yüklenen kusurlu davranışlara bakıldığında bu eylemlerin kadının gerçekleştirmiş olduğu kusurlu davranışların bir sonucu olduğu" görüşünün benimsenmediği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının 01.03.2000-31.12.2009 tarihleri arasında davalılar nezdinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemi ilişkin eldeki davada mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olup olmadığı-
Somut olayda, duruşmada tanıkların bildirilmesine ilişkin olarak davalı vekiline verilen kesin sürelerin usulüne uygun olup olmadığı-
Tekrar içerikli 39 sayfadan oluşan gerekçeli kararın gerekçe kısmının davacının cevaba cevap dilekçesindeki ifadeleri aynen içerdiği, bu bakımdan; yasanın aradığı anlamda, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün bulunmadığı-
Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığının değil, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklamasının zorunlu olduğu-
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında, bütün paydaşların yer almasının zorunlu olduğu- Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında, paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği- Dava konusu taşınmazın pasif tapu kaydının beyanlar hanesinde, imar düzenlemesine alındığına dair şerh bulunduğu ve terkin sebebinin ise “imar” olduğu görüldüğünden mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmazda imar uygulaması yapılıp yapılmadığı tespit edilmeli ve imar uygulaması sonucu oluşan taşınmazların tapu kayıtları getirtilerek imar planında “mezarlık” olarak ayrılan kısmın hangi taşınmaza tekabül ettiği belirlenmeli, bu yerin mezarlık olarak kullanılıp kullanılmadığı ilgili belediyeden sorulmalı ve mezarlığın kamuya ayrılan yer olduğu gözetilerek bu taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi kararı verilemeyeceği-
Vekille temsilin söz konusu olduğu davada yapılacak tüm tebliğlerin vekile yapılması gereği de gözetilerek, karara esas alınan raporların davalı vekiline tebliği sağlanıp eksikliğin bu şekilde giderilmesi ve davalı vekilinin raporlara itirazlarının alınıp değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre, davalı vekilinin diğer itirazları hakkında değerlendirme yapılması gerekirken, usule aykırı biçimde ve davalı yanın savunma haklarını da kısıtlayacak şekilde yargılamaya devam edilip karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği- Davacının kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenmesi için, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından rapor alınıp oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekeceği- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nisbi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, maktu ücretin altında kalacak biçimde (eksik) vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığı-