Dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden, savunma hakkı kısıtlanmış olan nedeniyle davalı 3. kişi şirkete dava dilekçesi ve duruşma gününün usulüne uygun biçimde tebliğ edilerek savunmasına ilişkin delillerin toplanması ile hasıl olacak sonuca göre tasarrufun iptaline ilişkin davada karar verilmesin gerektiği-
Duruşma davetiyesi davalı şirketin yetkili temsilcilerinin orada olup olmadığı veya tebligatı alacak durumda olup olmadıkları belirtilmeksizin daimi işçi .....’ya yapıldığından, yapılan tebliğ işlemi usulsüz olup, mahkemece duruşma davetiyesinin usule uygun yapıldığından bahisle yargılama yapılarak karar verilmesinin doğru olmadığı- Davanın tarafları Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi hükmü kapsamında hukuki dinlenme hakkına sahip olup hakimin davanın taraflarını dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hüküm veremeyeceği-
6100 Sayılı HMK.'nun 27. maddesine göre; davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu, hukuki dinlenilme hakkı, Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olduğu-Davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü bildirir davetiye mernis adresine Tebligat Yasasının 35. maddesine göre tebliğ edilmiş olup, tebligat usulsüz olduğundan, davalı yönünden usulünce taraf teşkili sağlanamadığı-
Vasiyetnamenin tenfizi davasında, murisin ölüm tarihinde yürürlükte olan 743 s. TMK hükümlerinin uygulanması gerekeceği, davalılardan O. dışındakilerin herhangi bir zamanaşımı definde bulunmadıkları da gözetilerek bu davalılar yönünden davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği- Kabule göre de, dahili davalılardan A. ve F.'ya dava dilekçesi tebliğ edilmediği anlaşılmış olup, hukuki dinlenilme hakkının kullanılmasına imkan verilmeden hüküm verilmesinin isabetsiz olduğu-
HMK.'nun 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu, hukuki dinlenilme hakkı, Anayasının 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının en önemli unsuru olduğu, bu itibarla, davanın taraflarına usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek bundan sonra işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Tespiti istenen muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazlar paylı mülkiyet halinde çok paydaşlı olarak tapuda kayıtlı olup, paydaşlarının ölü olduğu anlaşılmakta olduğundan, davacıya ölü kayıt maliklerinin mirasçılık belgesini sunması ve mirasçılarını belirlemesi, T.C. Kimlik numaraları ve adreslerini bildirmesi için savunma hakkını kısıtlamayacak şekilde, yazılı belgelerin tamamlanabilmesine yetecek şekilde makul süre verilmesi gerekeceği-
Savunma hakkını güvence altına alan T.C.Anayasa’nın 36. maddesi ile 6100 Sayılı HMK.’nun 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilemeyeceği-
Borçlu tarafından ileri sürülen şikayet sebeplerinin gerekçesiyle birlikte tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ileri sürülen şikayet nedenleri irdelenmeden ve gerekçelendirilmeden karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
HMK.'nun 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu-Hukuki dinlenilme hakkı, Anayasının 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının en önemli unsuru olduğundan, dava sırasında davalılardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekeceği-