Eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödeme alacağının tahsili talebine ilişkin davada, HMK mad. 150.gereğince dosyanın işlemden kaldırılması ve sonrasında 3 aylık yasal süre dolduğundan aynı Kanunun 150/6. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi iddia ve savunma hakkının kısıtlanması ve adil yargılanma hakkı kapsamındaki HMK mad. 27. de düzenlenen hukuki dinlenilme hakkını ihlâl niteliğinde olduğu-
İş yeri sigorta poliçesine dayalı tazminat isteminde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ve davacı tarafından dosyaya sunulan deliller davalıya tebliğ edilmeden, rapora itiraz etme veya beyanda bulunma hakkı verilmeden Anayasa ve HMK ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak davalı aleyhine hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarının, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olduğu- Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açacağı- HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer almasının zorunlu olduğu-  Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği-
Bir başka tasarrufun iptali davasında davalı üçüncü kişinin İİK 283/2 gereğince tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi üzerine tazminatın icra dosyasına ödenerek ibraname alındığı anlaşıldığından, anılan taşınmaz yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerektiği-
Davalı şirketlerin, davalıya ait otelde kalıp kalmadığı ve kaldıysa hakedilen miktarın ne olduğu konusunda gerekçe oluşturulması gerekirken, depo emrinin yatırıldığı gerekçesiyle sonuca ulaşılmasının doğru olmadığı-
Mazeret üzerine gelmeyen tarafın duruşma gününü mahkeme kaleminden öğrenmesine ya da masrafı karşılandığında yeni duruşma gününün tebliğine karar verilemeyeceği- Duruşma gününün mazereti kabul edilen tarafa davetiye ile bildirilmesinin yasal zorunluluk olduğu-
Haczin kaldırılmasına ilişkin davada; davalı kuruma davetiye gönderilmeden, duruşma yapılmaksızın, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasından önce karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece usulünce ön inceleme duruşması yapılmadan davanın esası hakkında hüküm kurulmasının davalının hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğu- 
Davalılara, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, gerekçeli kararın MERNİS adreslerine tebliğ edilmesi sonucu davadan haberdar oldukları, HMK'nın 27. maddesi gereğince hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiği anlaşıldığından, taraf teşkili usulüne uygun olarak sağlandıktan sonra davanın esasına girilmesi gerektiği-
Davalının adres kayıt sistemindeki Fransa adresine mahkemece Başkonsolosluk aracılığı ile tebligat çıkarılmasının doğru olduğu; ancak çıkarılan tebligatta "Tebliğin konusu ile hangi merci tarafından çıkarıldığı bilgilerinin yer aldığı ve otuz gün içinde başvurulmadığı takdirde tebliğin yapılmış sayılacağı ihtarını içeren bildirim" bulunmadığından; yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, mahkemece; usulsüz bu tebligattan sonra davalının adres kayıt sisteminde yer almayan diğer adreslere yaptığı tebligatlar da usulsüz olduğundan; davalıyı, savunma hakkı tanımak amacıyla usulüne uygun olarak cevap vermeye ve duruşmalara katılmaya davet etmedikçe yargılamaya devam edip hüküm verilemeyeceği-