Taraflar duruşmaya çağrılmadan, bir başka deyişle taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesinin "iddia ve savunma hakkının kullanmasına imkan tanınması ilkesi"nin doğal bir sonucu olduğu- Taraf teşkilinin dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerektiği- Açık artırma ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini belirterek ihalenin feshine ilişkin davada; şikayet dilekçesinde ileri sürüldüğü üzere satış ilanının borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasası'nın 36. maddesi ile 6100 sayılı HMK.nun 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmediği için hüküm verilemeyeceği-
Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilemeyeceği-
Dava dilekçesi ve duruşma gününün davalıya tebliğine ilişkin tebligat parçasında; muhatabın Avusturya’da ikamet ettiği belirtilmiş ve tebligat alınmayarak mahkemesine iade edilmiş olup, bu şekilde yurtdışında ikamet ettiği anlaşılan davalının yurtdışı tebligat adresi araştırılmadan Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından bildirilen adres esas alınarak TK. mad. 35 'deki usule göre taraf teşkilinin sağlanmasının hatalı olduğu ve davalının yurtdışı adresinin araştırılarak tespit edilecek adresine dava dilekçesi ve duruşma gününün yöntemine uygun şekilde tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
TMK. mad. 713/2 uyarınca açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davaların kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise, saptanacak mirasçılarına yöneltilerek açılacağı, taraf teşkilinin yargılama sırasında yerine getirilmesinin de mümkün olduğu- Davanın başarıya ulaşması halinde gerek yasal hasım durumunda bulunan Hazine ve diğer kamu tüzel kişileri, gerekse tapu iptali ile tescil davalarında kayıt malikinin mirasçılarının harç, avukatlık ücreti ve diğer yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacakları-
Yargılamadan usulüne uygun şekilde haberdar edilmeyen davalının savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmesinin doğru görülmediği-
Tebligatı çıkaran merciin lüzum görmesi halinde adres soruşturmasını özel kuruluşlardan, dairelerden de yapması gerektiği- HMK. mad. 27 uyarınca, taraflar usulüne uygun olarak iddia ve savunma için mahkemeye çağırılmadıkça haklarında hüküm kurulamayacağı-
Davalı kooperatif bakımından taraf teşkili yapılmadan, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle, aleyhine karar verilmesinin yerinde olmadığı-