Davanın taraflarından birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekeceği, taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında hakimin re'sen dikkate alması gerekeceği-
Mahkemece, mazeretin kabul edilerek duruşmanın ileri bir tarihe bırakıldığı ve duruşma gününün UYAP'tan öğrenilmesine karar verildiği anlaşılmakta ise de; duruşma gününün tebliğ edilmediği anlaşıldığından davacı vekilinin duruşma gününden haberdar edilemediğinin kabulüyle; yeniden duruşma günü bildirilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği-
Mahkemenin, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğini öngören HMK. mad.138 hükmünün, dilekçelerin karşılıklı verilmesi zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağı- Ön inceleme duruşması yapmaksızın dosya üzerinden karar verilebilmesi için de, davanın ön inceleme aşamasına getirilmiş olmasının gerekli olduğu- Ön incelemenin, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının (HMK. mad.137/1) açıkça öngörülmüş olduğu- Dava dilekçesinin, davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden davanın reddine kararı verilmesinin, hukuki dinlenilme hakkına aykırılık oluşturacağı- Açıklanan düzenlemeler karşısında, dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmesinden sonra öninceleme aşamasında, sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, "dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmeden, dosya üzerinden hak düşürücü süreye ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Tensip tutanağı ile verilen kesin süreye rağmen tanıklarını bildirmeyen davacı tanıklarının dinlenmesine karar verilmesine karşın davalı tanıklarının bildirilmesi isteminin reddine karar verilmesinin silahların  eşitliği ilkesine aykırı olacağı-
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesine göre davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları, sözü edilen hak yargılamayla ilgili bilgi sahibi olmayı da kapsadığından, maddi hata talebini içeren dilekçenin diğer tarafa tebliğinin sağlanması gerekeceği-
Bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olmasına karşın bozma gereklerinin yerine getirilmediği- 11.11.2014 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verildiği, aynı celsede davalı vekiline tahkikat duruşma gününün bildirilmesi hususunda ara karar oluşturulduğu ardından başkaca bir işlem yapılmaksızın karar verildiği- Ön inceleme duruşmasının usulüne uygun olarak yapılmamış olmasının HMK. mad. 27 uyarınca hukuki dinlenilme hakkı ilkesine aykırılık teşkil edeceğinden, öncelikle bozma ilamı gereklerinin yerine getirilmesi, ön inceleme duruşmasının usulüne uygun olarak yapılması ve ondan sonra yargılamaya devam edilmesi gerektiği- 
HUMK. 27. maddesi gereği maddi hata dilekçesinin, davacı ile ihbar olunanlara tebliği yönünde usulü işlemler tamamlanarak Daireye gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesi gerektiği-
Taraflar davet edilmeden hüküm kurulamayacağı- Kefaletin geçerli olması için kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla ve bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğu-
Davada taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulmaması (HGK.' nun 22.02.2012 Tarih, 2011/8-763 E., 2012/85 K. sayılı kararı). gerektiği-
Mahkemece mazeretin kabul edilerek duruşmanın ileri bir tarihe bırakıldığı ve duruşma gününün UYAP'tan öğrenilmesine karar verildiği anlaşılmakta ise de; duruşma gününün tebliğ edilmediği anlaşıldığından davacı vekilinin duruşma gününden haberdar edilemediğinin kabulüyle; yeniden duruşma günü bildirilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği-