Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan kira sözleşmesinin 7.maddesinde “kira bedelinin 01.03.2009 tarihinden itibaren DİE'nin belirlemiş olduğu TEFE ve TÜFE oralaması baz alınarak arttırılacağı” kararlaştırıldığından, yenilenen dönemde kira artışının mart ayında açıklanan şubat ayı TEFE-TÜFE 12 aylık ortalaması değişim oranları nazara alınarak hesaplanması gerekeceği-
İhtarlı ödeme emrinde öngörülen “ödeme süresi” içinde “asıl kira bedeli”nin ödenip, icra masrafları, icra vekalet ücreti faiz vb. gibi kira bedelinin (borcunun) eklentilerinin (fer’ilerinin) ödenmemesinin tahliye kararı verilmesine neden olmayacağı-
Kiralanan yer 30.09.2009 tarihinde tahliye edildiğinden bu tarihe kadar olan kira alacağının tahsiline, tahliye tarihinden sonraki kira alacağı yönünden kiracının sorumluluğu aynı koşullarda yeniden kiraya verilmesi için gereken makul süre ile sınırlı olup tazminat hukuku ile ilgili bu uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden tahliye tarihinden sonraki kira alacağına ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kira parasının nerede ödeneceği konusunda sözleşmede özel bir koşul öngörülmüşse bununda gözönünde tutulması ayrıca teamül halinde gelmiş bir ödeme şekli varsa buna uygun olarak yapılan ödemenin de geçerli olacağı; kira bedelinin “havale parası” adı altında 52,00 TL kesilerek eksik ödeme yapılması halinde temerrüt olgusunun gerçekleşmiş olacağı-
Kira sözleşmelerine konulan “yeni kira döneminde kira parasının ‘DİE’nin açıkladığı oranda artış yapılacağı’, ‘ÜFE, TÜFE ortalamasına göre kiranın artırılacağı’, ‘kira artışlarının her yıl İstanbul Ticaret Odasının belirlediği TÜFE oranında olacağı’ , ‘kira artışının TEFE-TÜFE oranında yapılacağı’, ‘kira artışının enflasyon oranında yapılacağı’ vb. şeklindeki kayıtların geçerli olmayacağı-
Satın almaya ilişkin ihbar davalıya 19.07.2011 tarihinde tebliğ edildiğinden ve 2011 yılı Temmuz ayı kira parası ayın 15.günü ödenmesi gerektiğinden, davacı alacaklının 2011 yılı Temmuz ayı kirasını isteme hakkının olmadığı, bu nedenle 2011 yılı Temmuz ayı kirası yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Gönderilen ihtarlı ödeme emrinin davalı kiracıya tebliğ üzerine davalının itiraz etmeyerek takibin kesinleşmesi halinde taraflar arasındaki sözlü kira ilişkisinin kesinleşmiş olacağı-
Borçlu kiracıya ihtarlı ödeme emri gönderilmedikçe ödeme emrindeki sürelerin işlemeyeceği, borçlunun haricen takibi öğrenip, icra dairesine itiraz etmesinin sonucu değiştirmeyeceği, yani davacı alacaklının bu durumda icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunamayacağı-
Kiracının “kiralanan hakkında belediyece yıkım kararı alındığını, iskan ruhsatının bulunmadığını, kiralayanın kiralananı kullanıma uygun bir halde bulundurma yükümlülüğünü yerine getirmediğini” ileri sürmesi halinde uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden mahkemece kiralayanın itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-