İflasın ertelenmesi üzerine borçlu hakkında -kural olarak- hiçbir icra takibi yapılamayacağı ve evvelce yapılmış olan takipler duracağından iflasın ertelenmesinden önce yapılan veya tedbiren durdurulan takiplere ilişkin olarak açılan iflas davası dışındaki itirazın iptali, borçtan kurtulma gibi davalara erteleme süresi içinde devam edilebileceği ancak bu davalar sonunda verilen ilama dayalı olarak takip yapılamayacağı, öte yandan iflasın ertelenmesi ya da takip yapılmaması yönünde verilen tedbir kararından sonra yapılan takip nedeniyle itirazın iptali ya da itirazın kaldırılmasının istenmesi durumunda ise davanın reddine karar verilmesi gerekeceği; tedbir kararından önce davalı hakkında icra takibine başlanmışsa verilen tedbir kararının açılan itirazın kaldırılması ve tahliye davasını etkilemeyeceği, ancak mahkemece verilen tahliye kararının infazının mümkün olmayacağı-
Davalının davacılara kira borcu bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın kaldırılması ve tahliyeye ilişkin istemde dava dilekçesinin ve duruşma gününün davalının vekiline tebliğ edilerek, usulünce taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esası hakkında karar verilmesi gerekeceği-
30 günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden, alacaklı tarafından icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulamayacağı; borçlu tarafından kira akdi ya da altındaki imza inkar edilmediği takdirde alacaklının icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebileceği-
Davalı-borçlunun (kiracının) kira borcunu ödediğini isbat etmekle yükümlü olduğunu, bunu da ancak İİK.’nun 269/c maddesinde nitelikleri belirtilen belgelerle kanıtlaması gerekeceği-
PTT kanalıyla gönderilen havalelerin alacaklıya ödenip ödenmediğinin ilgili PTT müdürlüğünden sorularak tesbit edilmesi gerekeceği-
Davalının kira bedellerini düzensiz ödemesi sebebiyle muacceliyet koşulunun zımnen ortadan kaldırıldığı kabul edilemeyeceği-
Kiracının taşınmazı (kiralananı) tahliye ettiği tarihe kadar kira bedelinden sorumlu olduğunu, tahliye tarihinden sonraki alacağın tazminat hukukunu ilgilendirdiğini, bu nedenle yargılamayı gerektirdiğini, bu konudaki uyuşmazlığı dar yetkili icra mahkemesinin çözümleyemeyeceğini, alacaklı kiralayanın bu konudaki ‘itirazın kaldırılması talebi’nin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kira sözleşmesinde “kefaletin kiracılık ilişkisinin devam ettiği sürece geçerli olacağı”nın kararlaştırılmış olmasının geçerli olmayacağı-