Tasarrufun iptali davalarında, karar kesinleşinceye kadar yargılama aşamasında aciz belgesi verilmesi halinde dava şartı yerine getirilmiş olacağı-
Aciz vesikasına bağlanan borcun yirmi yılda zamanaşımına uğrayacağı-  İİK'nun 143. maddesine göre düzenlenen kesin aciz vesikasının, İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerden olduğu ve alacaklının aciz vesikasında yazılı miktar üzerinden icra takibi yapmasının mümkün olduğu, itirazın kaldırılması aşamasında icra mahkemesince aciz vesikasında yazılı borç miktarının tartışma konusu yapılamayacağı-
İcra takibine dayanak olan aciz vesikasında bulunan alacak miktarlarının arasında çelişki bulunması halinde,açıkça ne miktar için belirtilmediği ve icra müdürü onayı olmadığı sürece aciz vesikasında ilk belirtilen ve takibe esas olan bedelin dikkate alınması gerekeceği-
Kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulmasının yasal kabul edilemeyeceği- Ödeme emrinin vergi borçlusu şirkete tebliğ edildiğine dair dosyaya bir belge sunulmadığı gibi, vergi borçlusu şirket ortağına gönderilen ödeme emrinin de sıra cetvelinin tanzim ve sıra cetveline itiraz davasının açılma tarihinden sonra olduğundan, icra dairesinin düzenlediği sıra cetvelinin hatalı olduğu-
Menfi tespit davasında ileri sürülen mükerrerlik iddiasının çözümü için bankacılık işinden anlayan konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Takibe yönelik bir itirazı olmadığı gibi anılan takibin kesinleşmesinden sonra haciz de yapıl­mış olduğundan "dava şartının olduğu" gözetilerek davaya devam edilmesi gerekirken, mahkemece "takip alacaklısının davacı olmadığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Kesin aciz belgesi ibraz edilmediği gibi, borçlu davalının taşındığı adresinde menkul haczine gidildiği, borçlu davalının sadece adresten ayrıldığının tespit edildiği, haczi kabil başka malvarlığı olup olmadığına ilişkin bir tespit yapılmadığı, bu durumda kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmemesi nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Takip konusu borcun, karardan sonra ödendiği ve takipten feragat edildiği anlaşıldığından, davanın konusunun kalmadığı ve mahkemece, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nun 143. maddesine göre düzenlenen kesin aciz vesikası, İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerden olduğu-
İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin davaların dinlenmesi için geçici (İİK. mad. 105) veya kati (İİK. mad. 143) aciz belgesinin sunulmuş olması gerektiği- Borçlu adına kayıtlı ta­şınmaz üzerininde davacı alacaklının ikinci sırada olduğu ve taşınmazın kıymet takdiri ile alacak miktarları ile borçlunun maaşı üzerinde kesinti yapıldığı, yapılan hacizde borçlunun 2.675 TL'lik ev eşyasının haczedildiği, daha sonra yapılan hacizde ise haciz tutanağı ile borçlunun evinde zorunlu ev eşyaları dışında başka haczi kabil mal bulunmadığının tespit edildiği anlaşıldığından, bu haciz tutanağının İİK. mad. 105 anlamında geçici aciz belgesi ni­teliğinde olduğunun kabulü ile dava konusu tasar­rufun İİK. mad. 278, 279, 280 gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendiril­mesi gerektiği-