-
4949 sayılı Kanuna ait Hükümet Tasarısı
«Maddeyle, merkezi bir sicil mevcut olmadığı için uygulamada işlerliğini hemen hemen tamamen kaybetmiş olan aciz vesikası bazı yönleriyle yeniden düzenlenmiştir. Bu belgenin özellikle bir kimsenin krediye layık olup olmadığını belirlemek bakımından büyük önemi vardır. Onun için maddeyle, her il merkezinde (merkez ilçede) Adalet Bakanlığı tarafından görevlendirilecek bir icra dairesinde özel sicil ihdas edilmesi öngörülmüştür. Bu sicilin ne şekilde tutulacağı, hangi hususların sicile kaydedileceği, terkinin ne şekilde yapılacağı gibi konular Adalet Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikle belirlenecektir.
Aciz veksikası kurumunun işlevini kaybetmesinin en önemli nedenlerinden biri de, aciz vesikasına bağlanmış olan alacağa faiz işletilememesi kuralıdır. Ancak bu kuralın kaldırılması yerine, aynı sonuca, aciz vesikasını sicilden terkin ettirmek isteyen borçlunun borcun tamamını, işlemiş faizleriyle birlikte ödemesi mecburiyeti getirilmek suretiyle varılmak istenmiştir.
Aciz vesikasına bağlanmış alacağın zamamanışına tâbi olmaması kuralı ise, 19 uncu asırdan kalma bir kural olduğu, hukukumuzda zamanaşımı sürelerinin belirli olması hususu ile bağdaşmayacağı ve bu içerikte bir kural diğer Avrupa ülkelerinde mevcut bulunmadığı için kaldırılmış; ancak, aciz vesikasına bağlanan alacağın mevcudiyeti, her zaman olmasa bile, kural olarak, sübut bulduğundan, zamanaşımı süresi nispeten uzun tutulmuştur.
Türk icra hukukunun özellikleri nedeniyle, aciz vesikasının sicile işlenmesinden sonra, icra takibinin batıl olduğunun veya iptal edildiğinin ya da borçlunun borçlu olmadığının bir mahkeme hükmüyle sabit olduğunun anlaşılması hâlinde, ilgili kaydın sicilden terkin edilmesine imkan verilmiştir. Keza alacaklı ile borçlu, örneğin daha düşük bir miktar üzerinde anlaştıkları takdirde, alacaklı icra takibini geri almak suretiyle sicildeki kaydın terkinini sağlayabilecektir.»
-
Adalet Komisyonu Raporu Gerekçesi
Tasarının çerçeve 41 inci maddesiyle değiştirilmesi öngörülen 2004 sayılı Kanunun 143 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki «resme» kelimesi «vergiye» şeklinde değiştirilmiştir.