Davacı kocanın boşanma davası ile birlikte manevi tazminat (TMK.md. 174/2) isteminde bulunmadığı, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra bu davayı açarak ayrı bir davayla manevi tazminat isteminde bulunduğu dikkate alındığında, dava tarihi yerine , boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden geçerli olarak yasal faize hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalı-davacının kusurlu eylemleri davacı-davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğundan, davacı- davalı kadın lehine manevi tazminata hükmedileceği- Davacı-davalı kadının müşterek çocuk için 1000 TL. iştirak nafakası talebi olduğu halde istek aşılarak (HMK. md. 26) aylık daha fazla bir miktar iştirak nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Davacının tazminat isteklerinden boşanma dava dilekçesi ile feragat ettiği, bu nedenle davacı yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği- Hüküm altına alınan ziynet alacağının (5000 Liralık) bir kısmı için dava tarihinden, bakiyesi için ise ıslah tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine  paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran davalı kadın yararına hükmolunan maddi tazminatın az olması halinde, Türk Medeni Kanununun  4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak daha uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerekeceği-
Hakimin, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını, öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorunda olacağı-
Gerçekleşen olaylara göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda kocanın daha fazla kusurlu olduğu kabul edilerek, kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174. maddesi uyarınca uygun miktarda maddi ve manevi tazminat ile aynı Yasanın 175. maddesi gereğince kocanın mali gücü oranında yoksulluk nafakası takdiri gerekeceği-
Kadının kocasına karşı  aşağılayıcı söz ve davranışlarda bulunduğu, kadının bu sözleri fevren söylediğinin kabul edilemeyeceği; kocanın gerçekleşen kusurları ile kadının kusurları karşılaştırıldığında, birini diğerinden baskın kusurlu saymanın mümkün olmayacağı, davalı-karşı davacı (kadın) yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine  paranın alım gücüne , ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına  nazaran davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminatın çok olduğu; Türk Medeni Kanununun  4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak daha uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerekeceği-
Daha fazla kusurlu eş yararına tazminat ve yoksulluk nafakası verilemeyeceği- Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Eşit kusurlu  eş yararına tazminatlara hükmedilemeyeceğinden; Türk Medeni Kanununun 174/1-2. madde koşullarının davalı-karşı davacı kadın yararına gerçekleşmeyeceği-