Çekişme konusu 937 ada 3 sayılı parselin üzerinde dört katlı ev ve müştemilatı bulunan çay bahçesi vasfında bir taşınmaz olup, bu taşınmaz yönünden paydaşlar arasında fiili kullanma biçiminin oluşmayıp, üzerindeki binanın 2. katındaki dairenin boş olup, çekişme konusu 923 ada 26 sayılı parselin çay bahçesi olarak kayıtlı olup bilirkişi raporunda tarla vasfında olduğunun tespit edilip bizzat davalı ... tarafından kullanılarak bu taşınmaz yönünden intifadan men koşulunun oluşmadığından 937 ada 3 ve 923 ada 26 sayılı parseller hakkındaki davanın reddedilip, 937 ada 4 sayılı parsel üzerindeki dükkanın davalı ... tarafından ve aynı parseldeki çay bahçesi bölümü ile 923 ada 3 sayılı parseldeki binanın her iki davalı tarafından birlikte kullanıldığı gözetilerek ecrimisil hesabının yapılıp, 11, 15 ve 21 sayılı parseller bakımından davalı ...'nın ecrimisilden sorumlu tutulması gerektiği-
davacı paydaşın, ecrimisil isteyebilmesi davaya konu taşınmazdan veya gelirinden yararlanmak isteğini davalı paydaşlara bildirmiş olmasına bağlı olup, davacının, intifadan men olgusunun gerçekleştiği yönündeki iddiasına dayandırdığı, ... idaresi aracılığıyla davalı tarafa gönderildiğini ileri sürüldüğü 23.10.2009 tarihli ihtarname dosyaya sunulamadığı gibi idare nezdinde de bir örneğinin bulunmadığı saptanamayıp davacı, intifadan men şartının gerçekleştiğini ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Çekişme konusu taşınmazlarda davalıların kullandıkları bölümlerin şüphe ve tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanarak davacıların kullanabilecekleri yer olup olmadığının da tespiti, davacıların kullanabilecekleri yer varsa davanın reddedilip, aksi halde davalıların kullandıkları yerler esas alınarak belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerektiği-
paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davasında tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı belirlenip, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanarak, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümleneceği-
Tarafların ortak mirasbırakanları babaannelerinin maliki olduğu taşınmazları davalıların kullandığını ileri sürerek açılan davada, çekişme konusu taşınmazlarda davalıların kullandıkları bölümlerin saptanarak, davacıların kullanabilecekleri yer olup olmadığının tespit edilip davacıların kullanabilecekleri yer varsa davanın reddedilip, aksi halde davalıların kullandıkları yerler esas alınarak belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerektiği-
Ecrimisilin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin davada, taraflar arasında akit bulunmaması nedeniyle istem haksız fiilden doğan tazminat niteliğinde olduğundan, uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zaman aşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten itibaren başlatılması gerekeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin davada, dava tarihindeki rayiç bedelini hesaplayarak, bulunacak bedeli davacılar-birleştirilen dosya davalılarına depo ettirerek, bedel depo edildiği takdirde tapu sicilinde davalılar-birleştirilen dosya davacılarının murisi lehine yapılan belirtmeyi terkin ederek dava bu şekilde kabul edilip, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
E.tmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu, dava değerinin ve buna göre alınacak harcın elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı; keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması ve bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerektiği-
Bozma sonrasında davacılar tarafından eksik harcın ikmal edilmesinin vekalet ücreti bakımından davalı aleyhine hukuki bir durum yaratmayacağı- Davacıya ait bağımsız bölümün vaziyet planındaki yerinin belirlenmesi, davalıya ait binanın bu alanda kalıp kalmadığının, ya da ne kadarının tecavüzlü olduğunun açıklığa kavuşturulması, infaza elverişli bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği-
Yasaya aykırı yerlerin nereler olduğu gösterilerek, bu yerlerde kimlerin tasarruf hakkı olduğu belirlenerek ve özellikle de ortak alanlara da elatıldığı gözden kaçırılmaksızın, elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiği-