Şirketin uğradığı zararın, şirket ortaklarınca sadece şirkete ödenmesinin istenebileceği, ortakların zararın kendilerine ödenmesini isteyemeyeceği- Şirket müdürü tarafından yapılan satış işlemi ve sonuçları limited şirket ortaklarını doğrudan ilgilendirdiğine göre, şirket ortağının münferit olarak -tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkin- dava açabileceği-
Paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi isteği-
Tapu iptal ve tescil isteğine-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemi-
Protokole dayalı tapu iptali ile tescil olmazsa zararın tazmini isteğine-
Çekişme konusu 1857 ada 4, 1393 ada 3 ve 4, 2382 ada 1 ve 2 ve 2423 ada 9 parsel sayılı taşınmazların resmi akitte gösterilen değeri ile o tarihteki gerçek değerleri arasında açık nispetsizlik bulunduğu, muris M. un varlıklı bir insan olup mal satma ihtiyacının olmadığı, ayrıca akit tarihinde davalıların yaşlarının küçük olduğu, alım güçlerinin bulunmadığı dosya kapsamıyla sabit olduğundan taşınmazlardaki payların mirasbırakan tarafından davalılara temlikinin bedelsiz, muvazaalı ve mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olduğu sonucuna varıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaşın engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan, " payına vaki el atmanın önlenmesini" herzaman isteyebileceği, hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan her birinin , öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine bitişik el atmanın önlenmesi davası açabileceği, ancak, o paydaşın , payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa, açacağı el atmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı bulunmadığı - Payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu "el atmanın önlenmesi davası" ile değil , kesin sonuç getiren "taksim" veya "ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası" açmak suretiyle çözümlemesi gerekeceği - Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanmalı , harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi TMK'nın müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerekeceği-
Muris muvaazasında sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaşabilmek için davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması gerektiği ve bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesinde büyük önem taşıdığı, bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluğun olması gerektiği-
Paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine-