Takip tarihi itibariyle fiil ehliyeti bulunmayan borçluya ödeme emri tebliği hukuki sonuç doğurmayacağından, mahkemece, kısıtlı adına düzenlenen ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Türk Medeni Kanununun 409/2. maddesi; akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verilebileceği, hakimin karar vermeden önce, kurul raporunu gözönünde tutarak kısıtlanması istenilen kişiyi dinleyebileceği-
Kısıtlanması istenenin, raporlarında hastalığın tam olarak teşhisinin yapılmadığı gibi bu hastalığın sürekli olup olmadığı, iyileşmesinin mümkün bulunup bulunmadığı hususlarının açık olmadığı, raporlar arasında çelişki bulunduğundan ilgilinin Adli Tıp ilgili İhtisas Kuruluna sevk edilmesi ve muayenesinin yapılarak Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesinde yer alan kısıtlama sebeplerinin bulunup bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporu ile tespiti ile sonucu uyarınca karar verileceği-
Boşanma davasında davacı kadında parkinson hastalığı ve psikotik belirtisiz ağır depresif nöbet rahatsızlığı olduğunda vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılacağı ve bu hususun bir ön sorun sayılacağı-
Vesayet hakkındaki davaların kamu düzenine ilişkin olduğu, re'sen araştırma yapılabileceği de gözetilerek; re'sen ve tarafların gösterecekleri delillerin toplanması, kısıtlanması istenilenin talep konusunda ve banka hesap hareketleri hakkında beyanının alınması, gerektiğinde banka hesapları üzerinde bilirkişi incelemesi de yaptırıldıktan sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi, vasi atanması koşullarının gerçekleşmemesi halinde ise yasal danışman atanması yoluna gidilmesi gerekeceği-
Davada, davalı-davacı (koca)'nın ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmış bulunmasına göre, mahkemece yapılacak iş; davalı-davacı (kocanın) vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse Türk Medeni Kanunu'nun 462/8. maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden ibaret olup bu yön göz önünde tutulmadan yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu-
Davada, davalı-davacının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmış olduğundan, mahkemece yapılacak iş, Türk Medeni Kanunu'nun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 56/1. maddeleri uyarınca davalı-davacının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse Türk Medeni Kanunu'nun 462/8. maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden ibaret olup bu yön gözönünde tutulmadan yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu-
Mahkemece; Türk Medeni Kanunu’nun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 56/1. maddesi uyarınca davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılmasının ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinin gerekeceği-
Davacı akıl hastası olup Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereği vesayet altına alındığından, davacının hareketlerinin iradi olduğundan ve kusurundan söz edilemeyeceği-
Davalı kadın Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereğince kısıtlanmış ve kendisine vasi tayin edilmiş ve de akıl hastası olup akıl hastalığına dayalı bir boşanma davası da bulunmadığından, davalı kadının eylemleri iradi olmadığı sabit olup şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma davasının reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektireceği-