Temliki yapan ve hukuki ehliyetten yoksun olduğu mahkeme kararı ile kesinleşen kişinin dava açıldığı tarihte sağ olduğu, davanın Türk Medeni Kanununun 405 ve devamı maddelerince atanmış, TMK' nun 462/8 maddesi uyarınca husumete izin yetkisi almış vasi tarafından açılmadığı, dolayısıyla “ aktif dava ehliyetine" ilişkin dava şartının gerçekleşmediği düşünülse de, işin kamu düzenini ilgilendirmesi ve vasi atanmasına ilişkin davanın da davacı tarafından açılmış olması karşısında HMK'nun 52. maddesinde belirtilen dava şartı niteliğindeki kanuni temsil eksikliği giderileceğinden, aynı Kanunun 30. maddesinde belirtilen usul ekonomisi gözetilerek atanan vasiye ihbarı suretiyle vasinin husumete izin kararı aldıktan sonra davaya katılımı sağlanmak suretiyle (TMK'nun 462/8 )yargılamaya devam edilerek işin esasının incelenmesi gerekeceği-
13 adet taşınır maldaki ortaklığın giderilmesi istemi-
Davacı sadece "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı"na dayalı olarak değil, "Savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü yönetim" uyarınca da kısıtlama isteminde bulunmuş olduğundan, tarafların bu istekle ilgili delillerinin de toplanarak, gerçekleşecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Başlangıçta konulan ve kısıtlama kararı verilmesine sebep olan "paranoid psikoz" ile raporda yer alan "şizoafektif bozukluk" tanısı ve hastalığın kronik niteliği dikkate alındığında raporlar arasında çelişki de bulunmadığından mahkemece; ilgiliyi Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesine sevk etmek, kısıtlama sebebinin ortadan kalkıp kalkmadığı konusunda bu kurumdan ayrıntılı rapor almak ve sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Davada, davacı-karşı davalı kadının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmış bulunmasına göre, mahkemece yapılacak iş; Türk Medeni Kanununun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 56/1. maddeleri uyarınca davacı-karşı davalı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinin gerekeceği-
Davada, davalının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulandığından; Türk Medeni Kanununun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 56. maddesi uyarınca davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerekeceği-
Öncelikle ehliyetsizlik iddiası yönünden delillerin eksiksiz toplanması, varsa davacıya ait hasta müşahede kayıtları, doktor raporları vs. tüm belgelerin getirtilmesi, dosya kül halinde gönderilerek, akit tarihi itibariyle ve halihazırda davacının hukuki ehliyete haiz olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulundan rapor alınması, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde diğer iddiaları üzerinde durulması, yok eğer ehliyetsiz olduğu belirlendiği takdirde vasi tayini ve husumet izni alınması için (T.M.K.'nun 405.maddesi hükmü gereğince) gerekli işlemlerin yapılması ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekeceği-
Gerek dava dilekçesindeki anlatımlardan ve gerekse yargılama sırasında ibraz edilen dilekçelerden davacının ehliyetsizlik iddiasında bulunmasına rağmen mahkemece bu yönde herhangi bir araştırma yapılmamış olduğundan akit tarihinde davacının ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınması, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde diğer iddianın araştırılıp incelenmesi ve değerlendirilmesi, yok eğer ehliyetsiz olduğu belirlendiği takdirde vasi tayini ve husumet izni alınması için (T.M.K.'nun 405.maddesi hükmü gereğince) gerekli işlemlerin yapılması ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekeceği-
Devlet Hastanesinin Sağlık Kurul Raporunda vasi tayini gerekmediği, ancak "hukuki işlemlerini danışman eşliğinde yapabilir" şeklinde kanaat belirtildiği, toplanan deliller ve Sağlık Kurul Raporu dikkate alınarak adı geçene Türk Medeni Kanunun 429. maddesi uyarınca yasal danışman atanması gerektiği-