Davacının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmış ise, mahkemece yapılacak işin; davacının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması gerektiği-
Davada, davalının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulandığından, mahkemece yapılacak işin; Türk Medeni Kanununun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 56. maddesi uyarınca davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerekeceği-
Boşanma davasında taraflardan birinin ruhsal rahatsızlığı olduğu ileri sürülmüşse mahkemece öncelikle davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bekletici mesele yapılması gerekeceği-
Ruhsal rahatsızlık ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmış ise, mahkemece yapılacak iş; Türk Medeni Kanununun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 56/1. maddeleri uyarınca vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması gerektiği-
Davada, davacının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmış bulunmasına göre, mahkemece; davacının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerekeceği-
Fiil ehliyetinin mahkemece davanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği- Duruşma zaptından, davacılardan birinin söylenenleri anlamadığı, %75 oranında rahatsız olduğuna dair özürlü raporu olduğu, bu nedenle yemininde fayda bulunmadığı belirtilerek yemin yaptırılmadığı ve hakkındaki sağlık kurulu raporundan demans hastalığı saptanmış olup öz bakımını yapamayacağı ve sürekli birinin bakımına ihtiyacı olduğu belirlenmiş ve alzheimer teşhisi konulmuş olduğundan, davacının fiil ehliyetinin olup olmadığı, TMK. 405. gereğince kısıtlanmasının gerekip gerekmeyeceği hususunda tereddüt oluştuğundan ve ehliyetin yitirilmesi ile vekalet de sona ereceğinden, öncelikle bu davacının fiil ehliyeti üzerinde durulması gerekeceği-
Türk Medeni Kanununun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 56/1. maddeleri uyarınca davacı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerekeceği-
Davada, davalı-davacı kadının ruhsal rahatsızlığı olduğunun ileri sürüldüğü ve bu iddianın dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulandığı, bu nedenle mahkeme tarafından; davalı-davacı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılacağı ve bu hususun bir ön sorun sayılacağı, gerekirse Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi uyarınca da işlem yapılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerekeceği-
Davalı kocanın vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi gerekeceği-
Mahkemece yapılacak iş; Türk Medeni Kanununun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 56/1. maddeleri uyarınca davalı-davacı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden ibaret olduğundan, bu yön gözönünde tutulmadan yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu-