Dava açıldıktan sonraki bir tarihte sözleşme ile davacıya iadesi kararlaştırılan bedelin ödediği anlaşıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği- Dava tarihinden sonra ödeme sebebiyle konusuz kalan talep miktarı için gerek vekalet ücretinin (karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesi hükmü de gözetilerek) belirlenmesinde, gerekse de yargılama giderleri bakımından davacı taraf lehine değerlendirme yapılması gerektiği-
İhtiyati haciz kararlarının, esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlar olduğu- İhtiyati haczin, devam etmekte olan dava sonunda davacının hükmedilecek alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulması olduğu-
İstinaf başvurunun esastan reddine karar verildiğinde, İlk Derece Mahkemesinin hükmüne müdahale anlamına gelecek herhangi bir ekleme yahut düzeltme yapılmasına imkân bulunmadığı- İlk Derece Mahkemesi hükmü ortadan kaldırılmadan mevcut kararın hüküm fıkrasında düzeltme yapılmasının kanun hükümlerine açıkça aykırı görüldüğünden kararın bu sebeple bozulması gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesi'nce, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde hata edildiği tespit edilmiş olmakla, HMK’nin 353/1-b-2. maddesi gereğince, istinaf isteminin kabulü ile gerekçenin düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi değiştirildiği halde istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olacağı-
Ziynet alacağı davasının karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesinin kararının kesin nitelikte olduğu- Hüküm ile gerekçe bölümünde oluşturulan çelişkinin tek başına bozma sebebi olduğu-
6111 sayılı Kanun ile 4447 sayılı Kanuna eklenen geçici 10.madde ile işverene sağlanan teşvikten yararlanmaya dair başvurunun işleme alınması gerektiğinin tespiti ve aksine Kurum işleminin iptali istemi- Bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtay’ca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosyanın, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderileceği-
Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğu-
Erkeğin kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurusunun yerinde olduğu kabul edilerek hükmün gerekçesinin düzeltilmesi cihetine gidildiğine göre artık yapılacak işin tarafların kusur belirlemesine ilişkin olarak esas hakkında yeniden karar vermekten ibaret iken, hüküm fıkrasında gerekçenin düzeltildiği belirtilmesine karşın, hüküm kendi içerisinde çelişecek şekilde, esastan ret kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Her iki tarafın da kusuru ispatlanamamışsa tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği-