Eser sözleşmesi niteliğindeki kamu ihale sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında; hükmedilen bedel bakımından davalı ODTÜ’nün de sorumlu olduğu belirtilerek, asıl davanın kısmen kabulü ile hükmedilen bedelin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş ise de davalı ODTÜ’nün TBK 66/2 kapsamında öğretim görevlisinin düzenlediği rapor üzerinde denetim ve gözetim yükümlülüğü ve yetkisinin bulunmadığı, davalı ODTÜ’nün raporu düzenleyecek olan kişiyle talepte bulunan PTT A.Ş. arasında sadece aracılık yaptığı, ilgilinin düzenleyeceği raporu ve rapor düzenleyecek kişinin denetimi ve gözetim yetkisi bulunmadığı, raporun düzenlenme biçimi ve içeriği hakkında talimat verme yetkisinin de bulunmadığı mahkeme tarafından görevlendirilen nitelikte bir bilirkişi olmadığı, dikkate alındığında davalı ODTÜ bakımından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
4. HD. 27.04.2023 T. E: 1069, K: 5707
Taraflar arasında imzalanan arabulucuk tutanağı uyarınca borcun altı eşit taksitle ödenmesine karar verildiği, taksitlerden herhangi birinin aksatılması halinde takibe devam edileceği kararlaştırıldığından, arabuluculuk anlaşma belgesinin borçlu tarafından kabul edildiği ve icra edilebilirlik şerhi ile ilam niteliği kazanan belgeye dayalı olarak takip başlatılmasında hukuka aykırı bir durumun bulunmadığı-
Bölge adliye mahkemesinin Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi'nin bozması öncesinde vermiş olduğu kararı ile ilk derece mahkemesinin hükmü kaldırılmış olduğundan bozma ilamı sonrası bölge adliye mahkemesince 6100 sayılı HMK' nın 356, 359, 360 ve 373. maddeleri de gözetilmek suretiyle esas hakkında yeniden hüküm kurularak bir karar verilmesi gerekirken, olayda uygulama yeri bulunmayan HMK'nın 353/1-b,1 madde alt bendi ve 356. maddenin değişiklikle eklenen 2. fıkrası uyarınca karar verilmesinin doğru olmadığı, aynı zamanda kamu düzenine de aykırı olan bu durumun kararın bozulmasını gerektirmiş olduğu-
Sunulan süre tutum dilekçesinde herhangi bir istinaf sebebi ileri sürülmediği, gerekçeli istinaf dilekçesi de yasal süresi içerisinde verilmediği, verilen kararda kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hatanın yapılmadığı belirtilerek, şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
İstinaf incelemesi sonucunda verilen kararlara ilişkin Yargıtay'ın bozma kararı vermesi hâlinde dosyanın yeniden karar verilmek üzere hangi mahkemeye gönderileceği bağlamında değişik olasılıkların işlerlik kazandığı- Bölge Adliye Mahkemesi kararında erkeğin istinaf talebinin kusur belirlemesine yönelik olarak kısmen kabul kararı verildiği hâlde, hüküm kısmında istinaf incelemesi talebinin esastan reddine karar verilmekle, çelişkili bir hüküm yaratıldığı- Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılamaya uygun şekilde erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kusur belirlemesine ilişkin gerekçenin düzeltilerek buna ilişkin yeniden esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yapılan yargılamanın aksine hüküm kısmında kusur belirmesine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı-
Somut olayda; şikayetçi/borçlu aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı hususu ile ölçülülük ilkesi nazara alındığında ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-
Vergi ve harç yükümlülüğü konusunda kıyas veya yorum yoluyla yükümlülük getirilmesi mümkün olmadığı-
Dosyaya sunulan ve alacaklı tarafından inkar edilmeyen 13.03.2019 tarihli, taraflar arasında imzalanan "Sözleşmedir" başlıklı belgenin "3" nolu maddesinde "30.06.2019 tarih ve 235.000 TL değerindeki senet tapu karşılığında verilmiş olup tapudan sonra hükümsüz olacaktır" yazdığı, buna göre taraflar arasında düzenlenen sözleşme tarihi olan 13.03.2019, 235.000,00 TL bedelli senedin düzenleme tarihi ile aynı olup vade tarihi ve bedeli de takip dayanağı senet ile aynı olduğu, senetten kaynaklanan alacağın varlığının ve miktarının tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirdiği- Takip dayanağı 30.000,00 TL bedelli senet yönünden herhangi bir delil ibraz edilemediğinden borçlu vekilinin anılan senet yönünden istinaf nedenleri yerinde görülmediği, mahkemece takip dayanağı 235.000,00 TL bedelli senet yönünden İİK'nın 169/a maddesinin beşinci fıkrası gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, istemin tümden reddi isabetsiz olup borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca hükmün kaldırılarak, yeniden esas hakkında; borçlunun borca itirazının kısmen kabulü ile İİK'nın 169/a-5. maddesi uyarınca Elazığ 1. İcra Müdürlüğünün 2020/1346 Esas sayılı dosyasındaki takibin 235.000,00 TL asıl alacak ve fer'ileri yönünden durdurulmasına, 30.000,00 TL bedelli senet yönünden açılan davanın reddine,karar verilmesi gerekeceği-
Gerekçe ve hüküm fıkralarının birbiri ile çelişkili bir hükmün yaratılamayacağı-