Kamulaştırma bedelinin tespiti ile terkin istemi- HMK 353/1-a maddesinde altı bent hâlinde sayılan hâllerde istinaf mahkemesinin esası incelemeden verdiği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve dosyanın ilgili ilk derece mahkemesine gönderilmesi kararlarının kesin olduğu-Delillerin öncelikle ilk derece mahkemelerinde toplanıp değerlendirilmesi ve bundan sonra başvuru olursa Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir değerlendirme yapılması gerektiği- Davaya konu taşınmazların hangi taşınmazlardan ifrazen oluştukları ve ifraz edilen bu taşınmazların daha önce yola bitişik olup olmadıkları araştırılıp daha önce yola bitişik olmamaları hâlinde yola kavuşmaktan kaynaklanan değer artışı oluşup oluşmadığı hususlarının yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile ayrıntılı şekilde tespit edilmemiş olmasının önemli nitelikteki bir veya birden fazla delilin toplanmamış olması anlamına geldiği-
Eser sözleşmesi niteliğindeki kamu ihale sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında; hükmedilen bedel bakımından davalı ODTÜ’nün de sorumlu olduğu belirtilerek, asıl davanın kısmen kabulü ile hükmedilen bedelin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş ise de davalı ODTÜ’nün TBK 66/2 kapsamında öğretim görevlisinin düzenlediği rapor üzerinde denetim ve gözetim yükümlülüğü ve yetkisinin bulunmadığı, davalı ODTÜ’nün raporu düzenleyecek olan kişiyle talepte bulunan PTT A.Ş. arasında sadece aracılık yaptığı, ilgilinin düzenleyeceği raporu ve rapor düzenleyecek kişinin denetimi ve gözetim yetkisi bulunmadığı, raporun düzenlenme biçimi ve içeriği hakkında talimat verme yetkisinin de bulunmadığı mahkeme tarafından görevlendirilen nitelikte bir bilirkişi olmadığı, dikkate alındığında davalı ODTÜ bakımından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasında akdedilen taşınmaz harici satış sözleşmesinin iptali, eksik iş bedeli ve teslimde gecikmeden kaynaklanan gecikme tazminatı ile kira tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; davacının geç teslimden dolayı davacının kişilik hakkının zedelendiğinden bahsedilemeyeceğinden bu sebeple manevi tazminat talep edemeyeceği- Taraflar arasında tanzim edilen sözleşme satış vaadi sözleşmesi olup bu sözleşmenin niteliği gereği ileriye etkili feshinin talep edilemeyeceği-
4. HD. 27.04.2023 T. E: 1069, K: 5707
Taraflar arasında imzalanan arabulucuk tutanağı uyarınca borcun altı eşit taksitle ödenmesine karar verildiği, taksitlerden herhangi birinin aksatılması halinde takibe devam edileceği kararlaştırıldığından, arabuluculuk anlaşma belgesinin borçlu tarafından kabul edildiği ve icra edilebilirlik şerhi ile ilam niteliği kazanan belgeye dayalı olarak takip başlatılmasında hukuka aykırı bir durumun bulunmadığı-
Bölge adliye mahkemesinin Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi'nin bozması öncesinde vermiş olduğu kararı ile ilk derece mahkemesinin hükmü kaldırılmış olduğundan bozma ilamı sonrası bölge adliye mahkemesince 6100 sayılı HMK' nın 356, 359, 360 ve 373. maddeleri de gözetilmek suretiyle esas hakkında yeniden hüküm kurularak bir karar verilmesi gerekirken, olayda uygulama yeri bulunmayan HMK'nın 353/1-b,1 madde alt bendi ve 356. maddenin değişiklikle eklenen 2. fıkrası uyarınca karar verilmesinin doğru olmadığı, aynı zamanda kamu düzenine de aykırı olan bu durumun kararın bozulmasını gerektirmiş olduğu-
Sunulan süre tutum dilekçesinde herhangi bir istinaf sebebi ileri sürülmediği, gerekçeli istinaf dilekçesi de yasal süresi içerisinde verilmediği, verilen kararda kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hatanın yapılmadığı belirtilerek, şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
İlk derece mahkemesince bozmaya uyularak işin esasına girilmiş ve yazılı şekilde karar verildiği, ancak aslen temyize konu davadaki özel daire bozma hükmünün, Bölge Adliye Mahkemesince işin esası hakkında ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi kapsamında verilmiş olan karara yönelik olduğundan, özel daire bozma ilamı sonrası yargılama ve hüküm tesis etme yetkisinin Bölge Adliye Mahkemesine ait olacağı - İlk derece mahkemesince yazılı şekilde verilen kararın kaldırılarak, özel daire bozma ilamı sonrasında yargılama yapmak ve bir karar vermek üzere, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi gerektiği-
İstinaf incelemesi sonucunda verilen kararlara ilişkin Yargıtay'ın bozma kararı vermesi hâlinde dosyanın yeniden karar verilmek üzere hangi mahkemeye gönderileceği bağlamında değişik olasılıkların işlerlik kazandığı- Bölge Adliye Mahkemesi kararında erkeğin istinaf talebinin kusur belirlemesine yönelik olarak kısmen kabul kararı verildiği hâlde, hüküm kısmında istinaf incelemesi talebinin esastan reddine karar verilmekle, çelişkili bir hüküm yaratıldığı- Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılamaya uygun şekilde erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kusur belirlemesine ilişkin gerekçenin düzeltilerek buna ilişkin yeniden esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yapılan yargılamanın aksine hüküm kısmında kusur belirmesine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı-
Somut olayda; şikayetçi/borçlu aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ise de, fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı hususu ile ölçülülük ilkesi nazara alındığında ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının %5 oranında belirlenmesinin hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun olacağı-