Davanın hangi kısmı ile ilgili olursa olsun, istinaf isteminin kısmen bile kabulüne karar verilecek olsa dahi, şayet yeniden hüküm kurulacak ise, ilk derece mahkemesi kararının tamamen kaldırılması ve tüm hükümlerin yeniden kurulması gerektiği- Aksi halde, aynı dosyada infazı kabil birden fazla kararın ortaya çıkması tehlikesine ve HMK 297. maddesine aykırı olarak infazda tereddüte sebebiyet verilebileceği- Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından sadece davalı ... yönünden yeniden hüküm kurulurken, diğer davalılar yönünden yeniden hüküm kurulmaksızın istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle davacı taraf yararına bozulması gerektiği-
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-a-5 maddesindeki "mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına karar verilmiş olması" halinde ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın istinaf yoluyla incelenmesi gerektiğine ilişkin düzenleme ile davacı vekilinin istinaf dilekçesinin içeriği de göz önünde bulundurularak, ilk derece mahkemesinin eski hale getirme talebinin reddine dair ek kararının esastan incelenmesi gerekeceği-
Taraflar arasında görülen boşanma davası- Yargıtay bozma ilamının niteliği gereği tanık dinlemek suretiyle hüküm mahkemesi olarak hareket etmesi gerektiği dikkate alınarak, daha önce istinaf ve temyiz edilmeyerek kesinleşmiş yönler de göz önünde bulundurulmak suretiyle, tüm hususlara ilişkin olarak HMK m. 353/l-b-2. maddesi uyarınca infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde bölge adliye mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği-
Tüketici Mahkemesinde açılan temyize konu davada, dava dilekçesinde, dava değeri 30.000 TL olarak gösterilmiş olup mahkemece, davalı aleyhine hükmedilecek karar ve ilam harcının bu değer üzerinden hesaplanması ve davacı taraf lehine bu değer üzerinden hesaplanacak vekalet ücretinin hüküm altına alınması gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesi'nce, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde hata edildiği tespit edildiği takdirde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2. maddesi gereğince, istinaf isteminin kabulü ile gerekçenin düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi değiştirildiği halde istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen dahi olsa kabul edildiği durumlarda öncelikle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi ardından yeniden tüm talepler bakımından hüküm kurulmasının gerekeceği-
Bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen dahi olsa kabul edildiği durumlarda, öncelikle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi ve yeniden tüm talepler bakımından hüküm kurulması gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesi’nce yapılan istinaf başvuru incelemesinde, İlk Derece Mahkemesi’nin fesih gerekçesinin hatalı olduğu yerinde olarak tespit edilmiş ise de; mahkeme gerekçesi tamamen değiştirilmek suretiyle sonuca gidildiğinden, HMK’nun 353/1-b-2. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, kararın gerekçesinde hata edildiği belirtildikten sonra düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi yerine yazılı şekilde esastan ret yönünde hüküm tesisinin usule aykırı olduğu- Takip dosyası aslının incelenmesinde; ihaleye konu taşınmaza son haczin konulduğu tarih ile alacaklının taşınmazın satışını isteyip satış avansını yatırdığı tarih arasında, İİK’nun 106. maddesinde öngörülen 1 yıllık sürenin geçmediği görüldüğünden, mahkemece borçlunun fesih iddiaları incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, mirasbırakan tarafından yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verileceği-
Muris muvazaası hukuki sebebine dayalı tapu iptal-tescil isteğine ilişkin davada; Mahkemece, mirasbırakan ... tarafından yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, hükmün istinafı üzerine, davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olduğu, ne var ki vekalet ücretine esas alınan taşınmaz bedelinde hata yapıldığı gibi davaya dahil edilenlerin taraf sıfatları bulunmadığından aleyhlerine hüküm kurulmasının doğru olmadığı- Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik ve dahili davalıların istinaf başvurularının kabulüne, hükmün ortadan kaldırılmasına, davanın kabulüne, dahili davalılara yönelik karar verilmesine yer olmadığına ve hükmün fer’ilerinden davalının sorumlu tutulmasına-