Borçlunun takip yolu itibariyle icra dairesine yapması gereken itiraz nedenleriyle icra mahkemesine gelerek takibin iptalini isteyemeyeceği gibi, icra müdürlüğüne yapılan itirazla, icra mahkemesinden itirazın kaldırılması veya genel mahkemelerden itirazın iptali ilamı getirilmedikçe, takibe devam edilme imkanı bulunmadığından, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararının da olmadığı, bu durumda mahkemece borçlunun icra mahkemesine başvurusunun fuzuli olduğu nazara alınarak istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Birleştirilen davaların birlikte incelenip karara bağlanacağı; yani davaların yargılama safhasının müşterek olduğu, ancak mahkemece, birleştirilen her dava için ayrı ayrı hüküm kurulması ve hüküm fıkrasında, her dava için verilen kararın ayrı ayrı gösterilmesi gerekeceği-
Borçluların icra müdürlüğünce alınması gereken harçların alınmadığına ilişkin başvurularının İİK.nun 150/a maddesi kapsamında kalan itiraz niteliğinde olmadığı, İİK. mad. 16'da düzenlenen memur muamelesine karşı şikayet niteliğinde olduğu, icra mahkemesince şikayetin incelenmesi gerekirken itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bahisle istemin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacaklının kredi veren kuruluş (banka) olmadığı görüldüğünden İİK.nun 68/b ve 150/ı maddesinin olayda uygulama yerinin bulunmadığı-
İİK'nun I50/a maddesi uyarınca, ödeme emrine itiraz hakkında 62 den 72 nci maddeye kadar olan hükümler uygulanacağından, İİK.'nun 62 maddesi uyarınca, itiraz etmek isteyen borçlunun, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak 'icra dairesine' bildireceği, icra mahkemesine yapılan başvurunun sonuç doğurmayacağı-
İİK.nun 150-a/1 maddesi gereğince ödeme emrine itiraz halinde İİK. nun 62. den 72. maddeye kadar olan hükümleri uygulanacağından, alacaklının itirazın kaldırılma talebi reddedildiğine ve borçlunun da talebi bulunduğuna göre İİK.nun 150/a maddesi göndermesiyle uygulanması gerekli olan aynı kanunun 68/son maddesi uyarınca borçlu yararına inkar tazminatına hükmedileceği-
Borçlu hakkında İİK.nun 149/b maddesi uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip sonucunda borçlu itiraz etmiş, itirazın kaldırılması duruşmasında da banka kayıtlarına dayandığından, İİK'nun 150/a maddesine göre, mahkemece, aynı Yasa'nın 62 ve 67. maddeleri gereğince banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, gerektiğinde bilirkişiye de başvurularak, sonuca gidilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesi önüne getirilen borçlu olunmadığı yönündeki itirazın esasının, alacaklı tarafından başvurulması halinde itirazın kaldırılması veya itirazın iptali safhasında incelenip karara bağlanmasının gerekeceği-
İİK'nun 149/b-1. maddesinde, 149.maddede yazılı haller dışındaki muaccel alacaklar için icra dairesince borçluya ve varsa gayrimenkul sahibi 3.şahsa ödeme emri gönderileceğinin belirtildiği, İİK'nun 150/a-1.maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı kanunun 62. maddesi gereğince, borçlunun tüm itirazlarını 7 günlük süre içerisinde icra dairesine bildirmesi gerekeceği-
Taraflar arasında cari hesap şeklinde işleyen bir kredi ilişkisinin mevcut olup olmadığı araştırılmamış olup; böyle bir ilişkinin bulunmadığının saptanması halinde, alacaklının dayanak limit ipoteğinden dolayı genel mahkemede dava açıp alacağını miktar olarak belirlemeden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmasının mümkün olmadığı; cari hesap ilişkisinin mevcut olması halinde ise, itirazın kaldırılmasının İİK.nun 150/a-1 maddesi hükmüne göre değerlendirilmesinin gerekeceği-