Sigorta poliçesinin yenilenmesi gereken tarih itibariyle, söz konusu Yönetmelik hükümleri yürürlüğe girmiş olup daini mürtehin sıfatına sahip, kredi veren kuruluş ve aynı zamanda sigorta şirketinin acentesi olan davalı Bankanın, 09.07.2011 tarihinde sona eren davacıya ait konutun sigortasının yenilenmesi için en azından muhatabına bildirimde yapmak suretiyle kredi borçlusunu konu ile ilgili bilgilendirmesi, asgari özen yükümlülüğünün bir sonucu olduğu gibi, M.K'nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kurallarının da bir gereği olup, bankanın sigortanın yenileneceği ve yenilemenin banka tarafından yerine getirileceği konusunda davacıya bir güven verdiğini kabul etmek gerekip; sigortanın yenilenip yenilenmediğinin takibinin de kredi borçlusu tarafından yapılması gerekeceğinden, uyuşmazlık konusu olan “2011 yılı itibariyle sigortanın yenilenmemesi” ve bu nedenle davacının uğradığı zararlar nedeniyle tarafların müterafık kusurlu olduklarının kabulünün gerekeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine ilişkin davada, yapılacak olan binada bir daire alacak olan davacının ortak alanlardan yararlanma hakkı bulunduğu halde yüklenicinin, arsa sahiplerinin projeye onaylama anlamına gelen imzaları alınmadan, bilgisi ve rızası dışında dairelerinin ortak alanlardan yararlanma hakkını engelleyecek, arsa maliklerinin alacakları konutların değerini düşürecek ve yalnızca kendi yararına değer oluşturacak nitelikte yapmış olduğu tadilat projesinin TMK.nın 2. maddesine aykırı olacağı-
Ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, kötüniyet iddiasının def'i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden (resen) nazara alınacağı-
Ortaklığın devralınmasına bağlı olarak, ortaklık haklarının tanınması talepli ilk ihtarnamenin keşide edildiği tarihten itibaren yaklaşık 9 sene hiçbir hak talebinde bulunulmamasının, ''ortaklık hakkından zımnen vazgeçme'' olarak kabul edildiği ve kooperatif üyeliğine dair tespit ve tazminat istemli açılan davanın TMK. 2 uyarınca iyiniyet kurallarına uymadığı-
6098 sayılı T.B.K yürürlüğe girmesinden evvel, mevzuatımızda uyarlama kurumuna ilişkin bir düzenleme olmamakla birlikte, taraflar arasındaki sözleşme koşullarının daha sonra önemli ölçüde değişmesi halinde değişen bu koşullar karşısında (Clausula Rebüs Sic Stantibus -beklenmeyen hal şartı- sözleşmenin değişen şartlara uydurulması ) ilkesi bağlamında ve M.K. 2. maddesinden de yararlanılmak suretiyle sözleşmenin yeniden düzenlenmesinin mümkün bulunduğu ve karşılıklı sözleşmelerde edimler arasındaki dengenin bozularak "işlem temelinin çökmesi" halinde M.K. 1, 2 ve 4'üncü maddelerinden yararlanılması gerekeceği-
Temlikin iradi olduğu ve hem davacının davalıya borcu, hem de ortak oldukları şirketteki payın devri karşılığı yapıldığı sonucuna varıldığı hallerde, vekalet görevinin kötüye kullanılmasından söz edilemeyeceği-
Haksız rekabetin tespiti, men’i ve maddi-manevi tazminat istemine ilişkin davada, davacı davada, kendisine ait makine projelerinin, eski çalışanın davalı A. tarafından diğer davalılara gönderildiğini ileri sürmüş, mahkemece de davacıya ait projelerin davalı A. tarafından diğer davalılara gönderildiği ancak gönderilen projelerin özgün olmadığı, hali hazırda luna parklarda kurulu bulunan makinelere ilişkin çizimler olduğu bu nedenle haksız rekabet oluşmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ancak, iktisadi rekabetin her türlü suistimali, 6762 Sayılı TTK mad. 56 uyarınca haksız rekabet teşkil edeceği, bu kapsamda, başkasının iş mahsulünün kullanılmasının da haksız rekabet oluşturacağı, somut olay bakımından, haksız rekabetin varlığı için, davacıya ait projelerin özgün olması ya da yeni bir icada veya fikre esas teşkil etmesinin zorunlu olmadığı-
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanmasının TMK'nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı-