Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında, yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı olarak açılan tescil isteğinin kabulü için yüklenicinin veya onun halefi olan davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre binayı sözleşmeye, amacına, fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmesi halinde şahsi hak kazanılmış olacağından yüklenicinin temlikine dayalı olarak açılan davalarda yapılan inşaatlar devamlılık gösterdiğinden ve her an inşaatın fiziki oranında değişiklik olabileceğinden bu konuda mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın yetersiz olduğu- Davacının yüklenicinin halefi olarak bağımsız bölümü hak kazanıp kazanmadığı saptanılması, noksan işler bedeli arsa sahibine ödenmek üzere TBK mad. 97'de yer alan birlikte ifa kuralı gereğince davacıya depo ettirilmesi, bakiye satış bedeli konusunda davacının sözleşmedeki bedelin tamamını ödediği gözetilerek, dava konusu bağımsız bölümün dava tarihindeki rayiç bedeli belirlendikten sonra satış bedelindeki oranlamaya göre saptanacak bakiye satış bedeli depo ettirildikten sonra yukarıda belirtilen ilkelere uygun inceleme yapılıp, davacının yüklenicinin halefi olarak tescil istemine hak kazanıp kazanmadığı araştırılarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Davacının dava dilekçesinin ekinde boşanma protokolünü mahkemeye sunmuş olması, boşanma davasındaki beyanları, boşanma kararının hüküm kısmı ve tarafların hiçbir zaman protokoldeki imzalarını inkar etmemiş olmaları, dikkate alındığında, boşanma dava dosyasındaki bu belge ve beyanların mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğu; böylece, görülmekte olan davada kesin delil niteliğini taşıdığı ve ayrıca davacının bu ikrarına, mal rejiminden kaynaklanan alacağa ilişkin dava açarak tamamen aksini ileri sürmesinin hakkın kötüye kullanılması anlamına geleceği-
Vekaletnameye istinaden vekil tarafından davalıya satış suretiyle temlik edildiği, davacının verdiği vekaleti vekilden geri istemesine rağmen vekilin davacıya vekâletnameyi yırttığını beyan ettiği, satış bedelinin davacıya ödendiğinin kanıtlanamadığı, vekil ile davalının birlikte hareket ederek davacıyı zarara uğratıldığının anlaşılmasıyla vekalet görevinin kötüye kullanıldığı sonucuna varıldığı-
Ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan komisyonlar bakımından sözleşmede acıkça bir tutar ve oran bulunmadığından, Merkez Bankasına bildirimde bulunulup bulunulmadığının araştırılması, bildirim yapılmamış olması durumunda emsal banka uygulamalarının araştırılması, alınan komisyon bedelinin emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek erken kapama komisyon bedelinin tahsili istemine ilişkin davada karar verilmesi gerektiği-
Diistribütörlük sözleşmesinin haklı nedenle feshine dayalı tazminat istemine ilişkin davada, aynı bölgede başkalarına distribütörlük ve bayilikler verilip verilmediğine ilişkin hususların araştırılarak bu durumun sözleşmeye aykırılık teşkil edip etmediği ve haklı nedenle fesih oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi gerektiği-
Davalılarca davacıya ait orijinal ürünlerin satışı yapıldığı, ".." ibaresinin tanıtıcı işaret olarak kullanımının uzun süredir devam etmekte olduğu, bu hususun davacı tarafça da bilindiği halde uzun süre sessiz kaldıktan sonra bu davanın açılmasının MK 2. maddesine aykırılık oluşturduğu savunulmuş olmasına karşın, mahkemece bu hususta her hangi bir değerlendirme yapılmamış olmasının hatalı olduğu-