Harici satıma dayalı tapu iptal ve tescil,olmazsa alacak isteği-
Davacıların haberdar oldukları ve katıldıkları belirtilen bir ihalede, ihalenin sonucuna göre 'gerçekleşen taşınmaz pay devrine yönelik önalım davası açmalarının', 4721 sayılı TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı değerlendirilerek davanın bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacının emekli aylığına hak kazandığının tespiti ile tahsis talebinin zımnen reddine dair Kurum işleminin iptali istemine ilişkin davada ; davacının toplu şekilde son prim ödemesinin mevcut olduğu ve Kurumun, davacının şahsi sicil dosyasını ihmali nedeniyle kayıp etmesinin sonuçlarından davacının sorumlu tutulamayacağı- Okur yazar olmayan davacının; Kuruma başvuru yaptığı ve bu başvurunun akıbetini şifahen sorduğu yönündeki beyanlarının aksinin ispatlanamadığı, sadece uzun süre (son prim ödemesinden itibaren on yıla yakın) geçtikten sonra dava açmış olmasının davacının kötüniyetli olup iyiniyetli olmadığını göstermeyeceği veya bu nedenle davacıya kusur olarak atfedilemeyeceği- Gerekçeli kararda; dava tarihi 06.05.2011 yerine 20.07.2015 olarak gösterilmiş ise düzeltilebilir bir hata olarak kabul edildiği ve bozma nedeni yapılamayacağı-
Uzun süreli kira sözleşmelerinde edimler arasındaki dengenin aşırı bozulması ve sözleşmenin taraflar açısından çekilmez hale gelmesi durumunda kira parasının günün ekonomik koşullarına uyarlanması için her zaman “uyarlama” davası açılabileceği-
Taksim sözleşmesinde belirtilen dava dışı taşınmazlara ait tapu kayıtları getirtilerek taksim doğrultusunda dava dışı taşınmazların mirasçılara intikallerinin yapılıp yapılmadığının ayrıntılı olarak denetlenmesi, intikallerin taksim doğrultusunda gerçekleşmesi durumunda paylı mülkiyete tabi taşınmazın muristen intikal eden 1/2 payının paylı mülkiyet esasına tabi olduğu ileri sürülerek reddine karar verilemeyeceği, taksim doğrultusunda karar verilmesi gerekeceği, aksi durumda paylı mülkiyette harici taksim mümkün olmadığı için davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Tanık beyanlarına göre davalı-karşı davacı kadının ev işlerine karşı sorumsuz ve kayıtsız olduğu, tartışmalar sırasında bir kısım eşyaları kırdığı, davacı-karşı davalı kocanın da eşine fiziksel şiddet uyguladığı ve yakınlarını arayarak küfrettiği ve "...bacınızı alın götürün" dediği anlaşıldığından, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında koca, daha fazla kusurlu olduğundan, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddedilmesinin hatalı olduğu-
Taraflar arasında yapılan sözleşmeden kaynaklanan alacak istemi-
İşçinin iş arkadaşı kadın işçiye yönelik olarak işverenle dost hayatı yaşadıklarına dair dedikodular yaptığı, işçinin bu davranışı iş yerinde başka bir işçiye sataşma olup işverene haklı fesih imkanı verdiği-
Somut olayda, davacının dayandığı ve yasal şartları taşımamakla geçersiz olan harici sözleşmede satış bedelinin sözleşme bedelini çoğun içinde azın da bulunduğu gözetilip sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde istenebileceğinin de kabulü gerektiği- Mahkemece, sebepsiz iktisap ve denkleştirici adalet kuralı gereğince satış bedeli olarak ödenen bedelin dava tarihinde ulaştığı alım gücü belirlenmeli ve belirlenecek miktarın tahsiline karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle ve yazılı şekilde davacının geçersiz sözleşmenin yapıldığı tarihte ödemiş olduğu değer esas alınarak yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin, usul ve yasaya aykırı olduğu-
Marka hükümsüzlüğü talebine-