Davalı-borçlular vekili olarak hareket eden avukatın, borçluların alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunu (İİK. mad. 280/1) kabul etmenin hayatın olağan akışına uygun sayılacağı-
Çeklerin ileri tarihli olarak düzenlenmesi ticari yaşam içinde sıklıkla karşılaşılan bir durum olduğu- Dava konusu araç satışının, çekten yaklaşık 20 gün kadar önce yapılması, bu kısa süre içinde borçlu üçüncü kişiye ticari emtiasının çok büyük bir bölümünü de devretmesi ve aynı gün içinde üçüncü kişiye dava konusu aracın yanı sıra üç aracın daha satılmış olması karşısında, -dairemizin bir süredir istikrar kazanan uygulaması göre- yapılan satışın borcun doğumundan sonra alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlem niteliğinde bulunduğunun kabulü gerekeceği-
İptale konu olan tasarruf işlemine dayanak bonoda borçlunun, üçüncü kişi davalıya kefil olması bakımından aralarındaki bu ilişki dikkate alındığında, üçüncü kişinin borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle tasarrufun iptali gerekeceği- Davalı dördüncü kişi ile borçlu arasında akrabalık, arkadaşlık veya ticari ilişki gibi borçlunun alacaklılarından mal kaçırma ya da alacaklılarını ızrar kastını bilen veya bilebilecek kişilerden olduğu kanıtlanamadığından, tasarrufun iptali davasının dördüncü kişi yönünden reddi gerektiği- Davacının, davalı üçüncü kişi ile borçlu arasında "tanıdıklık ilişkisi bulunduğu" yönündeki iddialarına karşılık, davalı üçüncü kişi vekili savunmasında "iş ilişkisi içerisinde olduklarını, muhtelif dönemlerde kendileriyle alacak verecek meselelerinin olduğunu" ifade ettiğinden, davalı üçüncü kişi ile borçlu arasında ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucuna göre İİK. mad. 280 gereğince değerlendirme yapılması gerektiği-
İptali istenen tasarrufların takip konusu borcun doğumundan sonra gerçekleştiği, borçlu H. H. K'un ölümü üzerine mirası reddetmeyen mirasçılar aleyhine yapılan takiplerin kesinleştiği ve borçlu mirasçılar adına 28.11.2011 tarihli kat'i aciz belgelerinin ibraz edildiğinin anlaşıldığı, tasarruf tarihinden İ.en beş yıl içinde 1.7.2009 tarihlerinde her iki dosyadan da borçlu hakkında icra takibine başlandığı dava ön koşullarının mevcut olduğu, davalı A. K'un borçlunun durumunu ve amacını bilmediğini İİK 279.madde gereğince ispatlayamadığı da göz önüne alınarak borçlu muris H. H. K. ile lehine tasarrufta bulunduğu oğlu davalı A. K. arasındaki dava konusu 6.11.2006 ve 8.11.2006 tarihli tasarrufların İİK 280/l-2.maddeler gereğince ... 2.İcra Müdürlüğünün 2009/1141 ve 2009/1143 sayılı takip dosyalarındaki alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İİK. mad. 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, icra takibine dayanak borcun iş kazasından kaynaklandığı, borçlunun mahcuzları kaza tarihinden sonra kurucusu ve ortağı olduğu davacı üçüncü kişi şirkete fatura karşılığında devrettiği, İİK’nin 44. maddesindeki gereklerin yerine getirilmediği ve İİK. mad. 280/3 uyarınca, üçüncü kişinin borçlunun alacaklılarına zarar verme kastı ile hareket ettiğini bilebilecek durumda olduğu- Üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” ve aynı Kanun’un 97/17. maddesi uyarınca karşı dava olarak açılan “tasarrufun iptali” davasında, tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verildikten sonra “…dava konusu yapılan taşınırlar üzerinde davacı alacaklıya alacak ve fer’ileri ile sınırlı olarak cebri icra yoluyla alacağını alma yetkisinin tanınmasına…” şeklinde hüküm kurulması gerekirken, “…istihkak davacısı ve borçlu arasında yapılan devir işlemlerinin iptaline…” denilerek infazda tereddüt yaratacak biçimde hüküm kurulmasının hatalı olacağı-
Temlik işleminin, bu iki şirket arasında organik bağ bulunduğu ve 3. kişinin davalı borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduğu gerekçesi ile iptaline karar vermek gerekeceği-
Davalının, annesi olan borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle tasarrufun iptali gerekeceği (İİK. mad. 280/II)-
Borçlu ile kardeşinin eşi arasındaki tasarrufun 6183 s. K. mad. 28/1-1 uyarınca bağışlama hükmünde sayıldığı ve iptale tabi olduğu- Davalı üçüncü kişi, kardeşinin eşi olan borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceği (6183 s. K. mad. 30)- Mahkemece yapılan tasarrufun, "tasarruf tarihindeki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere iptaline" karar verilmesi gerekirken, "tasarrufa konu satış işleminin iptali"ne karar verilmesi ile yetinilmiş olmasının doğru olmadığı-
Her iki tüzel kişilik borçlu şirket ile davalı 3. kişi şirketin yetkilisinin aynı kişi olduğu ve alacağın temlikine konu olan alacağa ilişkin davanın devamı sırasında söz konusu temliki tasarruf işleminin yapılmış olmasının olağan hayat tecrübelerine uygun düşmediği anlaşıldığından, borçlu ve davalı şirket arasında söz konusu organik bağın bulunmasından dolayı davalı şirketin, borçlu şirketin alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduğunun kabulü ile tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekeceği- İptal edilen tasarruf işlemi belirtilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğu; tasarrufun sadece alacak ve ferileri ile sınırlı olacak şekilde iptaline karar verilmesi gerektiği-
Davalı üçüncü kişi şirketin davalı borçlu şirketten olan alacağına mahsuben taşınmazları satın alması ve her iki davalının da aynı sektördeki bir markanın satıcısı ve yetkili servisi olması (yani, üçüncü kişinin, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması) (İİK. mad. 280) ve taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunması (İİK. mad. 278) nedenleriyle yapılan tasarrufun iptali karar verilmesi gerekeceği-