Ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç gibi bütünleyici parçanın (muhtesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı ortakların hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere 6100 sayılı HMK'nın 165. maddesi uyarınca süre verilmesinin gerekeceği, verilen süre içerisinde dava açılırsa sonucun beklenmesinin, açılmaz ise o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesinin gerekeceği-
Taşınmazın hissedarlar arasında satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilebilmesi için, tüm paydaşların rızasının bulunması gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın yüzölçümünün hatalı olduğuna dair kadastro komisyon kararı olduğuna ilişkin şerh bulunmakta olup, bu şerhin dayanağı belgeler getirtilerek yüzölçümünde hata olup olmadığı araştırılmadan, yine, dava konusu taşınmazın paylar toplamı ile paydası birbirini tutmamakta olup, bu yanlışlığın nereden kaynaklandığı araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davaya konu bağımsız bölüm yargılama sırasında paylı hale geldiği için davacı, bu taşınmazdaki borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden ortaklığın giderilmesine karar verilmesinin yerinde olmadığı-
5403 sayılı Kanunun 8. maddesi hükmü gereğince, pay satışı mümkün olmayan paylı mülkiyete tabi tarımsal nitelikli taşınmazlarda, alacaklının, yetki belgesine dayalı olarak taşınmazın tamamının satılması suretiyle paydaşlığın giderilmesini isteyebileceği- Not: 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8. maddesinin 4. fıkrası 6537 sayılı Kanun'un 4. maddesi hükmü ile yürürlükten kaldırıldığından, bu tür taşınmazların hacizle satışına ve üzerinde rehin kurulmasına engel kalmamıştır.
Mahkemece mülkiyet aktarımına neden olunmaması için tapu kayıtlarının, ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilerek mahallinde uygulanmasının gerekeceği, bunun yanında tarafların gösterdikleri tanıklar ve ortaklığın giderilmesi davasının tarafları olan şahısların duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddialarının bulunup bulunmadığının kendilerinden sorulmasının gerekeceği-
5403 sayılı Kanunun 8. maddesi hükmü gereğince, pay satışı mümkün olmayan paylı mülkiyete tabi tarımsal nitelikli taşınmazlarda, alacaklının İİK'nun 121. maddesi uyarınca aldığı yetki belgesine dayalı olarak taşınmazın tamamının satılması suretiyle paydaşlığın giderilmesini isteyebileceği- Not: 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8. maddesinin 4. fıkrası 6537 sayılı Kanun'un 4. maddesi hükmü ile yürürlükten kaldırıldığından, bu tür taşınmazların hacizle satışına ve üzerinde rehin kurulmasına engel kalmamıştır.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmesinin gerekeceği, mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesinin, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesinin gerekeceği-
Mahkemece yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmaz üzerinde 20 yıllık iki bina bulunduğu belirtilmiş olmasına ve tapu kaydında muhdesatın aidiyetine ilişkin şerh de mevcut olmamasına göre davalılara muhdesatın aidiyetine ilişkin dava açmak üzere uygun bir süre tanınarak sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Mirasçılık belgesi temin edilmeden nüfus kaydına itibar edilerek taraf teşkili sağlanması doğru olmadığı gibi satış bedelinin mirasçılara miras payları oranında ödenmesine karar verilmesi gerekirken davacı alacaklının alacağı ödendikten sonra kalanının payları oranında paydaşlara ödenmesine karar verilmesinin de doğru olmadığı-