Ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı ortakların hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK. mad. 165 uyarınca uygun bir süre verilmesi gerektiği-
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasında birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise, icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerektiği-
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yöntemine uygun olarak taraf teşkili sağlanmadan, yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu-
Ortaklığın giderilmesi davasında taşınmaz üzerinde bulunan muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara dağıtılacağı-
Tapu kaydının iptali ve tescili davası sonunda pay ve paydaş durumu değişebileceğinden, tapu iptali ve tescil davasının 6100 sayılı HMK'nın 165/1. maddesi gereğince görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele teşkil edeceği-
Ortaklığın giderilmesi davasında muhdesat konusunda uyuşmazlık bulunuyor ise, muhdesatla ilgili hak iddia eden paydaşlara görevli mahkemede dava açmak üzere süre verilerek, verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde, sonucunun beklenmesi ve aidiyetin hükmen tespiti halinde satış bedelinin oran kurularak dağıtılmasına karar verilmesi, dava açılmaz ise o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilerek sonuçlandırılması gerektiği-
6100 sayılı HMK'nın 27. maddesi hükmü uyarınca bütün paydaşların davada yer almasının zorunlu olduğu ve paydaşlardan birinin ölmesi veya değişmesi halinde yeni malikin davaya katılması sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği-
Aynen paylaştırma halinde; taşınmazın tarımsal niteliğinin tarım ve köyişleri bakanlığı il veya ilçe müdürlüğünden sorulması, niteliği belirlendikten sonra ilgili mevzuat uyarınca pay durumuna göre ikiye ifrazının olanaklı olup olmadığı teknik bilirkişiye sorularak mümkün ise bilirkişi tarafından hazırlanacak ifraz (taksim) krokisinin il idare kuruluna onay için gönderilmesi ve aynen bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığının belirlenmesi gerekeceği-
Paydaşlığın satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekeceği, ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edileceği ve belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunacağı, bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik oran kurularak belirlenmek suretiyle satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinin de bu oranlar esas alınarak yapılacağı-
Adres kayıt sisteminde adresleri tespit edilebilen taraflara ve tüzel kişi olmayanlara daha önce usulüne uygun tebligat yapılmadığı halde resmi kayıtlardaki adreslerine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılmasının yerinde olmadığı ve davalılara dava dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esası hakkında karar verilmesi gerekeceği-