Sanığın üzerine atılı bulunan “Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçu”nun yaptırımının İİK.’nun 337/a maddesinde “üç aydan bir seneye kadar hapis cezası” olarak gösterilmiş bulunduğundan, mahkemece “sanığın üç ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” şeklinde hüküm kurulamayacağı, ayrıca anılan kararda “verilen mahkumiyet kararına karşı başvurulacak kanun yolunun neresi olduğu, süresi, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceği”nin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekmesine rağmen, kararın bu hususları açıkça içermemesi nedeniyle, verilen karara yönelik itirazın kabulü gerekeceği – Hükmedilen ceza “temyiz kanun yolu” na tabi olmasına rağmen, kararda “itiraz kanun yolu”na tabi olduğunun belirtilerek tarafların yanıltılamayacağı-
“Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçu” nun oluşabilmesi için, tacirin ticareti terk ettiğini on beş günlük süre içinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifini gösteren bir mal beyanında bulunmamış olması gerekeceği; tacir olan sanığın fiili durumu araştırılarak, “sanığın ticareti gerçekten terk edip etmediği” yönünde zabıta araştırması yaptırılarak ve vergi dairesinden “mükellefliğinin devam edip etmediği” sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir edilmesi gerekeceği-
Aynı alacaklı tarafından aynı borçlu hakkında birden fazla icra takibi başlatılsa dahi, suçun sabit olması halinde tek eylemden dolayı “ticareti terk suçu” nedeniyle sanığın bir kez cezalandırılmasının mümkün olabileceği, her iki takip dosyası birleştirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekeceği; işlendiği ileri sürülen tek suçtan dolayı ayrı dosyalardan yargılama yapılarak iki ayrı karar verilemeyeceği-
İİK.’nın 337/a maddesinde düzenlenmiş bulunan “ticareti terk suçu”nun ticaret şirketi temsilcileri tarafından işlenemeyeceği-
Türk Ticaret Kanununda, “ticaret şirketleri”nin kolektif, komandit, anonim ve kooperatif şirketler olarak düzenlendiği, bu şirketler için “ticareti terk” hususunun değil, bunun yerine infisah ve tasfiye’nin öngörüldüğü, bu nedenle, TTK’nun 136. maddesinde sayılan kolektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerin müdür ve yetkilileri yönünden İİK’nun 337a maddesinde düzenlenmiş olan “ticareti terk suçu”nun oluşamayacağı–
Ticareti terk ettiği ileri sürülen adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre de olsa duruşma davetiyesinin tebliğinin geçersiz olacağı-