Aynı alacaklı tarafından aynı borçlu hakkında birden fazla icra takibi başlatılsa dahi, suçun sabit olması halinde tek eylemden dolayı “ticareti terk suçu” nedeniyle sanığın bir kez cezalandırılmasının mümkün olabileceği, her iki takip dosyası birleştirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekeceği; işlendiği ileri sürülen tek suçtan dolayı ayrı dosyalardan yargılama yapılarak iki ayrı karar verilemeyeceği-
İİK.’nın 337/a maddesinde düzenlenmiş bulunan “ticareti terk suçu”nun ticaret şirketi temsilcileri tarafından işlenemeyeceği-
Türk Ticaret Kanununda, “ticaret şirketleri”nin kolektif, komandit, anonim ve kooperatif şirketler olarak düzenlendiği, bu şirketler için “ticareti terk” hususunun değil, bunun yerine infisah ve tasfiye’nin öngörüldüğü, bu nedenle, TTK’nun 136. maddesinde sayılan kolektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerin müdür ve yetkilileri yönünden İİK’nun 337a maddesinde düzenlenmiş olan “ticareti terk suçu”nun oluşamayacağı–
Sanığın üzerine atılı bulunan “Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçu”nun yaptırımının İİK.’nun 337/a maddesinde “üç aydan bir seneye kadar hapis cezası” olarak gösterilmiş bulunduğundan, mahkemece “sanığın üç ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” şeklinde hüküm kurulamayacağı, ayrıca anılan kararda “verilen mahkumiyet kararına karşı başvurulacak kanun yolunun neresi olduğu, süresi, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceği”nin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekmesine rağmen, kararın bu hususları açıkça içermemesi nedeniyle, verilen karara yönelik itirazın kabulü gerekeceği – Hükmedilen ceza “temyiz kanun yolu” na tabi olmasına rağmen, kararda “itiraz kanun yolu”na tabi olduğunun belirtilerek tarafların yanıltılamayacağı-
Ticareti terk ettiği ileri sürülen adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre de olsa duruşma davetiyesinin tebliğinin geçersiz olacağı-
Kırşehir Ticaret Sicil Memurluğunun 21.5.2008 tarih ve 7/767 sayılı yazısından sanığın "halen ve daha önceden herhangi bir kaydının bulunmadığının" bildirilmesi karşısında, yapılan bir ticaret olmadığına göre terk edilen bir ticaretin de bulunmadığının kabulü gerekeceği-
Ticareti terk suçunun özelliği dikkate alındığında, duruşma davetiyesinin terk ettiği bildirilen adresine Tebligat Kanununun 35 inci maddesine göre yapılan tebligatın sanığın eline geçmeyeceği şikayetçi ve hatta mahkeme tarafından da öngörülmekte olup, Anayasa'mn 36 ıncı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 mcı maddesinde belirtilen adil yargılanma hakkı göz önünde bulundurulduğunda, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracağı-