Ticareti terk suçunun oluşabilmesi için, sanığın ticaret sicili memurluğuna kayıtlı olması, ticareti terk ettiğini on beş gün içerisinde kayıtlı olduğu ticaret sicili memurluğuna bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesi gerekmesi nedeniyle, ticaret sicili memurluğunda kayıtlı olup olmadığı sorulmalı ve kayıtlı adresinde zabıta araştırması yaptırılmasının gerekeceği-
Şirketin ticaret sicili memurluğunda kayıtlı adresinde bulunmamasının ticareti terk ettiği anlamına gelmeyeceği, fiili durumun araştırılarak sanığın yöneticiliğini yaptığı şirketin ticareti gerçekten terk edip etmediği yönünde zabıta araştırması yaptırılarak ve kayıtlı bulunduğu vergi dairesi müdürlüğünden mükellefliğinin devam edip etmediği sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir edilmesi gerekeceği-
Şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine haciz için gidildiğinde, şirketin adresinde bulunmadığının görülmesi üzerine, yetkili sanık hakkında ticareti terk suçundan dolayı süresinde şikayette bulunulduğunda, işin esasına girilerek, istem hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, şirketin tescilli adresinden başka bir adresine haciz için gidildiği tarihin esas alınarak, “şikayetin süresinde olmadığı” gerekçesiyle “şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesine” karar verilemeyeceği-
Ticaretin terk edilip edilmediği yönünde zabıta araştırması yaptırılmalı ve mükellefliğinin devam edip etmediğinin kayıtlı bulunduğu vergi dairesi müdürlüğünden sorulmasının gerekeceği-
Ticaret siciline kayıtlı gerçek kişi tacir olduğu anlaşılan sanığın, sicilde kayıtlı adresinde bulunmamasının tek başına ticareti terk anlamına gelmeyip, başka bir adrese de taşınmış olması ihtimaline karşı, zabıta araştırması yaptırılmasının gerekeceği-
… Vergi Dairesi Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısı ile (ya da …. tarihinde yapılan haciz sırasında) şikayetçinin (vekilinin), borçlu şirketin …. tarihi itibariyle ticareti terkettiğini öğrenmesine rağmen, İİK.nun 337/a maddesine dayanılarak, İİK.’nun 347. maddesinde belirtilen üç ay ve her halde bir yıllık süreler geçtikten sonra şikayette bulunmuş olması nedeniyle “şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesine” karar verilmesi gerekirken, “… sanığın (sanıkların) üzerlerine atılı suçtan ayrı ayrı beraatlerine” şeklinde karar verilemeyeceği-
Ödeme emrinin sanığa tebliğinden önce, diğer bir ifadeyle takip kesinleşmeden şikayette bulunulduğunun anlaşılması nedeniyle, İİK.’nun 337/a maddesine dayalı olarak yapılmış olan şikayetten dolayı “sanığın beraatine” karar verilmesi gerekeceği-